🐪 Duygu Ve Düşünceleri Anlatan Yazı

Bulmacadadüşünceleri dağılmış olan. Bulmacada ek düşünce. Bulmacada bir düşünce anlatan bir veya birkaç cümlelik söz. Bulmacada gerçekleşmesi imkansız düşünce. Aykırı düşünce bulmaca. Düşünce duygu nedir. Düşünce duygu ne demek. Düşünce duygu bulmaca anlamı. Düşünce duygu bulmaca cevabı. Öncü Kadın İstanbul İl Yöneticisi Zeynep SES yazdı “EMOJİM” ŞEKİL ÖNÜMDEN ÇEKİL Popüler kültürde sözsüz iletişimin alternatifi, dijital iletişimin yeni dili, duyguları anlatmaya yönelik yüz ifadelerinin yanısıra bir takım kavram ve düşünceleri anlatan simgeler “emoji” olarak tanıtılıyor ve hayatımızın tam ortasında Türkçesi, resim. GRAFİK Bilgilendirici Metin Taslağım. Yazımın Ana Fikri: Medeniyet de insan gibi doğar, büyür gelişir. Sonuç Bölümünde Anlatacaklarım: Bir ülkenin veya bir insanın medeniyetle tanışması eğitimle gerçekleşebilir. medeniyet kavramıyla ilgili duygu ve düşüncelerinizi anlatan bilgilendirici bir metin yazınız. Bununyanında duygu ve düşünceleri anlatan fotograflarda belirginlik dozu daha yoruma açık olabilir. Örneğin yalnızlığı anlatan bir fotografta herkes farklı yorum yapabilir, yalnızlık iyi bir şey ya da yalnızlık ne kötü gibi, ancak herkes konunun yalnızlık olduğunu anlayacaktır. Düşünceleri fazla derinleştirmeden, bir konuşma havası içinde anlatan yazı türüdür. Her konuda yazılabilir. Okuyucuyu sıkmayan, konuşma diliyle ve samimi bir havada yazılan yazılardır. III. GERÇEK YAŞAMDAN SÖZ EDEN TÜRLER 1. GÜNLÜK Günü gününe tutulan notlardan oluşan yazılara günlük (günce) denir. aklımdakikişi #etildişil Onun için etraflarında güler yüzlü insanların yaşadığı kişilerin hayatı daha mutlu geçer.” cümlelerinin sizde uyandırdığı duygu ve düşünceleri içeren bir yazı yazınız. Cevap: Dünyaya bir defa geliyoruz ve başka sefere dünyada çatık kaşlı gezdiğimiz günleri geri alamayacağız. Metinler her zaman düşünceleri ele almazlar ve duyguları anlatan metinler de vardır. Bu metinlerde, örneğin şiirlerde, şairin vermek istediği mesaj, “ana duygu”dur. Bir metindeki ana düşünce ya da ana duygu, “Anlatılmak istenen nedir?” sorusunun yanıtıyla belirlenir. Paragrafta Ana Düşünce Cümlesinin Yeri: Düşünce biçimimizi öğrendiklerimiz belirliyor. İyi, kötü, çirkin, güzel gibi değerlendirmeleri yapmamızı sağlayan bilgiler, önce anne-baba tarafından sonra gittiğimiz okul Bizim karşılık olarak tek bir kelime bulamadığımız, anlatırken birçok kelimeden yararlandığımız bazı duygu ve durumlar, diğer dillerde tek bir kelimeyle anlatılabilmiş. iStock.com (bkz: gökotta ) : sabahları kuşları dinlemek için erken uyanmak veya doğayı izlemek için erkenden dışarı çıkmak. Şiir kısa ve anlamlı iken, düz yazı günlük konuştuğumuz dil gibi, uzun ve düz bir şekilde ifade edilebilir. Sanat, duygu ve düşünceleri dış dünyaya taşımaktır ve şiir, düz yazının aksine duygu ve düşünceleri sanatsal bir dille kağıda dökmek için en güzel araçtır. A. Düz Yazı (Nesir) Türleri. Duygu ve düşüncelerin, uyak ve ahenk olmadan cümlelerle anlatıldığı yazılardır. > Olay, düşünce (fikir) ve bildirme yazıları olmak üzere üçe ayrılır. 1. Olay Yazıları. Bir olayın, yer ve zaman belirtilerek, kahramanların çevresinde kurgulanmasına olay yazıları denir. Olay yazılarında 3PlFNOJ. Liseden mezun olduktan sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde dört yıl eğitim gören Ezgi Mola, henüz 18 yaşında Kartal Tibet'in yönettiği 'Karate Can' dizisinde ilk televizyon deneyimini yaşadı. İki yıl da tiyatro eğitimi alan Mola, 2007'de usta sanatçı Uğur Yücel'in yönetmen koltuğunda oturduğu ve kadrosunda Yeşilçam efanesi Türkan Şoray bulunan 'Hayatımın Kadınısın' filmi ile 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' dalında Sadri Alışık Ödülü sahibi oldu. 2013'ten itibaren birçok reklamda kamera karsına geçen 39 yaşındaki oyuncu, Tolga Çevik'le birlikte 'Arkadaşım Hoşgeldin' adlı eğlence programında komedi yeteneğini de Sarıkaya, Enis Arıkan, Şükrü Özyıldız, İbrahim Selim ve Merve Dizdar'ın rol aldığı 'Alice Müzikali'ndeki performansıyla beğeni toplayan Ezgi Mola, Eylül 2020'den beri TRT 1 de ekranlara gelen 'Masumlar Apartmanı' dizisinde rol alıyor. Ünlü isim, 'Yılın Kadın Dizi Oyuncusu' ödülüne layık görüldüğü 'Safiye Derenoğlu' karakterini başarıyla EZGİ MOLA GÜNDEMİSon olarak dijital platformda yayınlanan, Cem Yılmaz'ın yeni dizisi 'Erşan Kuneri'de rol alan Ezgi Mola, geçtiğimiz aylarda sosyal medyada bazı takipçilerinin adı ve soyadıyla ilgili isim türetmesine kayıtsız kalamadı. Birçok kullanıcı, oyuncunun ismini güldüren bir akıma dönüştürdü. Esprilere kendisi de katılan Mola da bu paylaşımları Twitter hesabından paylaştı."Ezgi Mola’nın güzel sanatlar okuyan kuzeni Eskiz Mola", "Ezgi Mola'nın hisleri çok kuvvetli olan kuzeni Sezgi Mola", "Ezgi Mola'nın kaderine razı olan kuzeni Yazgı Mola", "Ezgi Mola'nın kutuplardaki kankası Eskimo La", "Ezgi Mola'nın star wars fanatiği kuzeni Ezgi Yoda", "Ezgi Mola iki saattir gündem olduğunu görünce Bezdi Mola", "Ezgi Mola'nın yönetmen kuzeni Christopher Nola", "Ezgi Mola’nın İtalyan kuzeni Ez Gimola" şeklindeki mesajlar kısa sürede sosyal medyada gündem oldu."BEN DE ELİMDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞTIM"Art arta gelen yorumlar karşısında kahkahaya boğulan başarılı oyuncu, "Off gündem yapmayın beni ya, ödüm koptu ne oluyor diye. Baktım gündeme ne oldu diye, yazılanlar bunlar. Elimden geleni yapmaya çalıştım ben de" ifadelerini kullandı. Birçok takipçisinin esprisine cevap veren Ezgi Mola, "Güzel! Bitti tamam eve" mesajı ile akımı GÖRÜNCE ŞAŞIRDIMilliyet'ten Hüseyin Altun'un haberine göre; Ünlü isim, tüm bunların ardından önceki gün Levent'te objektiflere takıldı. Bir veterinerin önünde park ettiği aracında yemek yiyen Mola, basın mensuplarını karşısında görünce şaşkınlık inen oyuncu, "Köpeğim Kuki ameliyat oldu. Yanında yemek yediğimde heyecanlanıyor. O yüzden araçta yedim" açıklamasında bulundu. Köpeğinden bahsederken bir ara göz yaşlarına hakim olamayan Ezgi Mola, duygusal anlar yaşadı."İYİ OLACAK İNŞALLAH"Kendisine geldikten sonra Kuki'yi veterinerin kapısına çıkaran Mola, muhabirlerle köpeğini tanıştırdı. Güzel oyuncu, "Midesine hortum bağlandı. Artık oradan beslenecek. İyi olacak inşallah" diyerek sözlerini noktaladı. Oluşturulma Tarihi Eylül 11, 2020 0335Türkçede metinler düz yazı mensur ve şiir manzum olarak ikiye ayrılır. Her metnin kendine özgü kuralları vardır. Örneğin hikayeler olan ya da olabilecek olaylar anlatırken, masallarda daha çok doğaüstü olaylara yer verilir. 2. sınıflar için metin türlerinden hikaye, masal ve şiiri olay ve durum hikayesi olarak ikiye ayrılır. Anlattığı konuya göre farklılık gösteren hikaye çeşitleri de mevcuttur. Şiirler ise işlediği konuya ve üslubuna göre beş ana grupta toplanır. Metin Türleri 1- Şiir ve Türleri Mecaz, mübalağa gibi söz sanatlarından faydalanılarak yazılan manzum eserlere şiir denir. Şiirler anlattıkları konuya göre 5'e ayrılır. Pastoral Şiir Doğa ve doğa sevgisinin ön plana çıkarıldığı şiirlere, pastoral şiir denir. Kır ve köy yaşamının ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı şiir türüdür. Pastoral şiirlerde sık sık ağaç, çiçek, kuş gibi imgeler kullanılır. Özellikle Türk Halk Edebiyatında önemli bir yeri olan pastoral şiirde dil, sadedir. Yunus Emre ve Karacaoğlan'ın birçok şiiri pastoral özellikler taşır. Lirik Şiir Aşk, özlem, sevgi gibi duyguların anlatıldığı şiirlere lirik şiir denir. Düşünce ve gözlemlerden çok duygular ön plandadır. Cahit Sıtkı Tarancı, Abdülhak Hamit Tarhan ve Yahya Kemal Beyatlı, en önemli liri şairlerimiz arasında yer alır. 1 C. Didaktik Şiir Öğüt vermek için yazılan, öğretici şiirlere didaktik şiir denir. Dilimize Fransızcadan geçmiş olan ''didaktik'' sözcüğü ''öğretici'' demektir. Didaktik şiirde duygular ikinci plandadır. ''Düşünce şiiri'' olarak da bilinir. Tevfik Fikret ve Necip Fazıl Kısakürek, didaktik şiir türünde eserler kaleme almıştır. Epik Şiir Genelde yiğitlik ve kahramanlık konularının işlendiği şiir türüdür. Genelde uzun yazılan epik şiirde öyküleme yöntemi de sıklıkla kullanılır. Satirik Şiir İçinde kinaye ve tariz gibi söz sanatlarının kullanıldığı şiirlere satirik şiir denir. Toplumsal bir meseleye değinmek ya da bir kişiyi eleştirmek için yazılır. Divan edebiyatı şairlerinden Nefi'nin yazdığı şiirler, satirik şiir türüne örnek gösterilebilir. 2- Hikaye ve Türleri Hikaye, bir düz yazı türüdür. Maupassant tarzı hikayelere olay, Çehov tarzı hikayelere durum öyküsü adı verilir. Her iki hikaye türünde de bulunması zorunlu unsurlar vardır. Bunlar olay, karakterler, zaman, mekan, dil ve anlatımdır. Her öyküde en az bir olay birkaç karakter aracılığıyla okura anlatılır. Öykünün geçtiği yerlere mekan denir. Geçmiş ya da şimdiki zamanda geçen öykülerin anlatım türleri ikiye ayrılır. Birinci kişi ağzından anlatımda olaylar ana karakterin gözünden anlatılır. Üçüncü kişi ağzında is anlatıcı yazardır. Ahmet Mithat Efendi ve Ömer Seyfettin en önemli hikayecilerimiz arasında yer alıyor. Olay Hikayesi Klasik vaka hikayesi adıyla da bilinen bu hikayelerde, karakterlerin duygu ve düşünceleri arka plandadır. Olaylar çok hızlı bir şekilde gelişir ve okurun merakı canlı tutulur. Olay örgüsü, giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. İlk örneklerini Fransız yazar Guy de Maupassant verdiği için, bu isimle özdeşleştirilmiştir. Durum Hikayesi Diğer adı kesit hikayesidir. Olay örgüsünden çok karakterlerin duyguları ve iç gözlemlerine yer verilir. Olay hikayesine göre çok daha sade bir üslupla yazılır. Hayatın içinden bir kesit sunduğu için giriş gelişme sonuç bölümlerinden oluşması zorunlu değildir. 3- Masal ve Türleri Olağanüstü olayların tamamen hayal ürünü olan karakterlerle anlatıldığı anonim halk edebiyatı türüdür. Sözlü kültürümüzde önemli bir yeri olan masallar üç türe ayrılır. Asıl Masallar Klasik masal türüdür. Külkedisi ve Kırmızı Başlıklı Kız, asıl masallara örnek gösterilebilir. Zincirleme Masallar Karakterlerin aynı kalıp anlatılan olayların değiştiği masallardır. Örneğin Keloğlan Masalları, Nasreddin Hoca Masalları Hayvan Masalları Karakterlerinin hayvanlar arasından seçildiği masal türleridir. Çocuklara belli başlı konularda ders verme amacıyla yazılır. Metinlerin yazılış amaçları, konuları, gerçeğe ya da kurguya dayanmaları, öznel ya da nesnel olmaları gibi birçok etken metinleri türlere ayırır. Metinler genel olarak bir konu hakkında bilgi vermek, duygu ve düşünceleri dile getirmek ya da bir olayı anlatmak amacıyla konu hakkında bilgi vermek ya da duygu ve düşünceleri dile getirmek amacıyla yazılan metinlere bilgilendirici metin denir. Deneme, makale, eleştiri, röportaj, sohbet gibi metin türleri bilgilendirici metinlere çekici, merak uyandırıcı bir olayın neden ve sonuç ilişkisi içerisinde ele alınıp yazıldığı metinlere hikâye edici metin denir. Masal, fabl, öykü, efsane gibi metin türleri hikâye edici metinlere örnektir. HikâyeÖykü Yaşanmış ya da yaşanabilecek nitelikte olayları kısa çerçevede anlatan yazı türüdür. Olay, kişi, yer ve zaman unsurları hikâyelerde yer alır. Hikâyeler için romanın kısası denilebilir. Örnek Okuldan çıkıp evime doğru yavaş yavaş yürürken yolun karşısında bekleyen bir yaşlı amca gözüme çarptı. Benim bulunduğum tarafa geçmek istiyordu fakat vızır vızır geçen arabalar yüzünden bir türlü karşıya geçmeye cesaret edemiyordu. Hemen karşıya geçtim ve yaşlı amcaya “Karşıya geçmeniz için size yardımcı olabilirim.” dedim. “Çok teşekkür ederim evladım.” dedi ve başımı okşadı. Yaşlı amcanın koluna girdim. Yoldan geçmekte olan araçlardan işaret parmağımda müsaade istedim ve amcayı karşıya geçirdim. Bir insana iyilik yapmış olmanın mutluluğuyla evimin yolunu tuttum. Masal Gerçekte yaşanması mümkün olmayan olağanüstü olayları konu edinen yazı türüdür. Masalın kahramanları da olağanüstü özellikler taşır. Masallar tekerlemelerle başlar ve masallara özgü kalıplaşmış ifadelerle biter. Masalın sonunda ders verme öğreticilik gibi amaçlar vardır. Örnek Bir varmış bir yokmuş. Develer tellal, pireler berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken çok çok eski zamanlarda, uzak diyarlarda yaşayan fakir bir genç varmış. Bu gencin tek geçim kaynağı babasından kalan değirmeniymiş. Bir gün gencin değirmenine yaşlı bir adam gelmiş. Yaşlı adamın eşeğinde üç çuval buğday varmış. Gençten bunları öğütmesini istemiş, yarın tekrar gelip un çuvallarını alacağını söylemiş. Genç tamam demiş, yaşlı adam gidince işe koyulmuş. Bir de ne görsün çuvalların içindeki buğdayı değirmene boşalttıkça buğday altına dönüşüyormuş. Fabl İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin yüklenmesiyle oluşturulan metinlerdir. Fabl kahramanları insan gibi konuşur, düşünür, davranır. Fabllar da masallar gibi sonunda ders verme amacı taşır. Örnek Yılan deveye - Ne kadar da eğri bir boynun var deve kardeş. Çok çirkin duruyor, demiş. Deve şöyle bir yılana bakmış ve - Haklısın da yılan kardeş keşke önce bir aynaya baksaydın, demiş. Haber Metni Bir olay ya da durum hakkında edinilen bilgilerin başkalarına ulaştırılması amacıyla yazılan yazılara haber metni denir. Haber metinleri gazete, dergi, internet sitesi, radyo, televizyon gibi çeşitli kitle iletişim araçlarında yayınlanmak üzere hazırlanır. İyi bir haber metni 5N 1Kkim, ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin sorularına cevap vermelidir. Örnek Ünlü kaleci Arajello Gonzales bu sezon tam 352 gol yiyerek ilginç bir rekora imza attı. Yediği gollerin 23’ünü tek bir maçta kalesinde gören Nikaragualı file bekçisi, yaşananların şanssızlıktan başka bir şey olmadığını ifade etti. Türk asıllı teknik direktör Cemil Dertli ile aralarında sorunlar yaşandığını yalanlayan Arajello Gonzales “Hocamızla tam bir uyum içinde çalışmaktayız. Önümüzdeki sezon çok farklı olacak.” dedi. Yukarıdaki haber metninin kaynağı verilmemiştir. Haber metinlerinin kaynağı ve doğruluğu mutlaka sorgulanmalıdır. Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan birçok yalan haber bilgi kirliliği yaratmaktadır. AnıHatıra Yaşanmış olayların kaleme alınmasıyla oluşan yazı türüne anı denir. Anı türü tarihî bilgi birikimine katkıda bulunan bir türdür. Örnek Çocukken mahalledeki arkadaşlarımla gün boyu oyunlar oynardık. Oynadığımız oyunlar genelde herkesin bildiği oyunlardı. Bazen bu oyunlardan sıkılıp başka arayışlar içine giriyorduk. Yine böyle bir arayış içindeyken tehlikeli bir oyun başlayıvermişti. Belediyenin su borusu döşemek için açtığı bir metre genişlikte bir o kadar da derinlikte kanallar vardı. Önceki gün yağan yağmur o kanalları suyla doldurmuştu. Mahallenin çocukları içi su dolu kanalın üstünden karşıya zıplayıp duruyordu. Başta cesaret edemedim ama sonra ben de onlara katıldım. İkinci atlayışımda içi su ve çamur dolu kanala düşmüştüm. Tam o esnada yoldan geçen Hüseyin Amca beni hemen dışarı çıkarmıştı. O su dolu kanalda belki iki saniye kalmıştım ama o korku bana yetmişti. O günden sonra asla tehlikeli oyunlar oynamadım. Gezi Yazısı Gezilip görülen yerlerin anlatıldığı yazılara gezi yazısı denir. Gezi yazılarından gözlem gücü ön plândadır. Gözlemlenen yerler betimlemelerden bolca yararlanılarak yazılır. Örnek Antalya’nın Kaş ilçesindeki Kaputaş Plajı gördüğüm en güzel plajlardan birisidir. Burayı benim için özel yapan şey plajın kanyon ağzında yer almasıdır. Sahil boyunca uzanan yolun aşağısına sayısı hiç de az olmayan merdivenlerden inip plaja ulaşıyorsunuz. Plaj aşağıda kaldığı için kayalıklar doğal bir şemsiye gibi plajın bir bölümünü gölgede bırakıyor. Denizin rengi, ilk gördüğümde kendisine hayran bırakmıştı. Buranın denizini bazıları dalgalı bulur, beğenmez fakat benim gibi siz de dalgalı denizleri seviyorsanız eminim siz de hayran kalacaksınız. Mektup Duygu ve düşünceleri uzaktaki kişilere iletmek amacıyla belli bir düzene göre yazılan yazılara mektup denir. Mektuplara hitap ifadeleri kullanılarak başlanır. Kağıdın sağ üst köşesine tarih, sol alt köşesine adres, sağ alt köşesine yazarın adı soyadı yazılır ve imza atılır. Örnek Okulumu bugün itibariyle bitirdim, diplomamı aldım. Bu mutlu haberi seninle paylaşmak için yanına gelmeyi bekleyemedim. Evimize dönmek için ancak üç gün sonraya bilet bulabildim. Benim için harcadığın emeklerin için ne kadar teşekkür etsem azdır. Senin gibi bir babam olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Üç gün sonra görüşmek üzere canım babam… Adres ODTÜ, Üniversiteler Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı No1 Çankaya Ankara/TÜRKİYE Tiyatro Tiyatro metinleri sahnede oynanmak yazılan yazılardır. Sahnede oynanmak için değil de sadece okunmak için yazılan tiyatrolar da vardır. Diyalog temelli yazılan ve buna göre kurgulanan bir metin türüdür. Örnek Öğretmen Söyle bakalım Murat, 1. Dünya Savaşı’nı kim başlattı? Murat Öğretmenim, vallahi ben başlatmadım. Öğretmen Ne diyorsun oğlum? Osman sen söyle! Osman Öğretmenim, Murat yalan yalan söylemez bence de başkası başlatmıştır. Biyografi Tanınmış insanların hayatını anlatan yazılara biyografi denir. Kişi kendi hayatını kendisi yazarak anlatırsa buna otobiyografi denir. Örnek Mustafa Kemal ATATÜRK 1881 yılında Selanik’te doğmuştur. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Bey’dir. Mustafa Kemal ATATÜRK öğrenim hayatına mahalle mektebinde başlayıp daha sonra Şemsi Efendi Mektebi’nde devam etti. 1893 yılında Askerî Rüştiye’ye girdi. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdisi’ni bitirdi, İstanbul'da Harp Okulu’na başladı. 1902 yılında teğmen olarak mezun oldu. Harp Akademisi'ne devam eden Mustafa Kemal ATATÜRK 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. Biyografi SöyleşiSohbet Yazarın herhangi bir konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini samimi bir hava içinde yazmasıyla oluşan metin türüdür. Söyleşiler karşılıklı konuşma havasında yazılır. Gazete ve dergilerde yayımlanan yazılardır. Örnek Bak şimdi değerli okurum sana ne söyleyeceğim. Hepimiz gürültüden şikayet ederiz değil mi? Özellikle de komşu gürültüsünden nefret ederiz öyle değil mi? Hatta gürültüsünden nefret ettiğimiz komşumuz da başkalarının gürültüsünden nefret eder değil mi? Peki, şimdi sana bir soru Herkes gürültüden nefret ederken bu gürültü neden hâlâ var? Soruyu sordum madem cevabı da vereyim. Başkalarının kusurlarına o derece odaklanıyoruz ki kendi kusurlarımızı görmüyoruz sayın okurum. Gürültüden şikayet eden neredeyse herkes kendi yaptığı gürültünün farkında değil. Birazcık öz eleştiri bu işi çözer, herkes rahat eder derim ben. GünlükGünce Yazarın günlük hayatından kesitleri ve bunlarla ilgili duygularını, düşüncelerini tarih belirterek gün gün yazdığı yazılara günlük denir. Örnek Bugün ailecek çok güzel bir gün geçirdik. Babam bizi pikniğe götüreceğini söylediğinde çok sevindim. Hemen kardeşimle birlikte kısa süren bir hazırlık yaptık. Gittiğimiz yer göl kenarında, ağaçlar içinde çok güzel bir yerdi. Oyunlar oynadık, hamakta sallandık ve en güzeli babamın o eşsiz mangalda köftesini yedik. Harika bir gündü. İyi ki böyle güzel bir ailem var. FıkraKöşe Yazısı Güncel konularla ilgili yazılıp gazetenin belli bir köşesinde yayımlanan yazılardır. Fıkraların kalıcı bir değeri yoktur. Günün koşullarına göre konusunu belirler. Güldürücü hikâyecik olan fıkralarla karıştırılmamalıdır. Örnek Hafta sonu yaşanan Ayvacık depremi yıkıma ve ölüme yol açmadı. Peki her küçük deprem sonrası hatırladığımız beklenen büyük İstanbul depremi için aynı şey söz konusu olacak mı? Bugün İstanbul’da 7 üzeri bir deprem olsa çok büyük bir yıkım olacağı gün gibi ortada. Yılların uzmanlar tarafından uyarı üzerine uyarı geliyor. Bütün araştırmalar gösteriyor ki bu deprem günün birinde gelecek. Hatta çok uzak olmayan bir gelecekte bu depremle yüzleşeceğiz. Ben depreme hazır olduğumuzu düşünmüyorum. Maalesef 7 şiddetinde bir depreme dayanamayacak binlerce yapı var İstanbul’da. Bu yapılara acilen el atılması lazım. Ağır aksak ilerleyen kentsel dönüşümü beklemeyecektir bu deprem. Bugün ertelediğimiz adımlar yarın acı, ölüm ve pişmanlık olarak dönecektir bize. Deneme Yazarın kişisel görüşlerini, duygu ve düşüncelerini ifade etmek amacıyla yazdığı yazılara deneme denir. Denemelerde yazar, yazdıklarını kanıtlama amacı gütmez. Örnek Her insanın boş vakitlerini değerlendirebileceği bir uğraşı olmalıdır. Kitap okumak, çiçek yetiştirmek, bir enstrüman çalmak, resim yapmak… İllaki her insanın bir ilgi alanı vardır. Bunu keşfedip işlemek lazım. İnsanın hem dinlenip hem de kendini geliştirmesi çok güzel bir şey bence. Hayatın koşuşturmacasından arada bir ayrılacak kapılar açmak herkese iyi gelir. Makale Bir görüşü, düşünceyi kanıtlamak amacıyla yazılan metinlere makale denir. Makaleler nesnel gerçekler üzerine kurulan, araştırmaya dayanan bir metin türüdür. Bilimsel veriler makalelerin en önemli kaynağıdır. Örnek Dr. John Hutton, 4 yaşlarında 27 çocukla yaptığı bir çalışmayla çocukların beyinlerinin nasıl hikâyelere nasıl tepkiler verdiğini ölçmüştür. Dr. John Hutton çalışmasında manyetik rezonans görüntüleme MRI makinesini kullanarak çocukların beyin etkileşimini yorumlamıştır. Çocuklara sadece sesli hikâyeler dinletildiğinde beyindeki etkileşimin zayıf kaldığı görüldü. Bu durumun, anlamlandırmada çocukların zorlandığını gösterdiği belirtildi. Çocuklara hem sesli hem görüntülü animasyon, çizgi film tarzında hikâyeler sunulduğunda beyindeki etkileşimin çok arttığı görüldü. Bu durumun ise gereğinden fazla etkileşim sonucu çocukların anlamlandırmada yine zorlanacağını gösterdiği belirtildi. Son olarak çocuklara resimli hikâye kitapları verilmiştir. Beyin etkileşimlerinin ne aşırı ne de yetersiz olduğu gözlemlenmiştir. Dr. John Hutton bu durumun anlamlandırma için ideal olduğunu belirtmiştir. Roman Yaşanmış ya da yaşanabilecek nitelikte olayları uzun çerçevede anlatan yazı türüdür. Olay, kişi, yer ve zaman unsurları romanlarda yer alır. Romanlar için hikâyelerin uzunudur denilebilir. Örnek Hasan, Çamlıdere Köyü’nde yoksul bir ailenin dördüncü çocuğu olarak doğmuş bir çocuktu. Geçim kaynağı hayvancılık olan bu köyde Hasan’a çobanlıktan başka bir gelecek yoktu. On yedisine kadar dağlarda hayvan otlatan Hasan, hep merak ettiği o büyük şehirlerin hayaline kendini iyiden iyiye kaptırmıştır. Gece olunca yıldızlara uzun uzun bakar, kaderinde bu köy dışında bir hayat olup olmadığını merak edip dururdu. Yine yıldızlı bir gecede karar verecekti Hasan. Dedesinin, babasının, kardeşlerinin yapamadığı yapacaktı. Hepimiz zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşarız. Bu sıkıntı bazen başımıza gelen olumsuz olaylara bir tepki olarak ortaya çıkar. Ancak söz konusu sıkıntının önemli bir kaynağı olayın kendisi ise başka bir kaynağı da duruma ne şekilde baktığımız, olayları ne şekilde algıladığımız yani olaylara olan bakış açımızdır. Hayata bazen olumlu bazen de olumsuz açıdan bakarız. Söz konusu bakış açımız baktığımız yerde ne gördüğümüzü etkileyen önemli bir veridir. İçinde bulunduğumuz koşulların olumlu mu olumsuz mu olduğu tabi ki önemlidir. Ancak çeşitli durumlarım olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğunu belirlerken kullanabileceğimiz tek veri değildir. Çünkü olaylara, durumlara ve genel olarak hayata ne açıdan baktığımız da orada ne gördüğümüzü belirleyen verilerden başka bir tanesidir. Bu verileri değerlendiren, çevremizdeki olayları, durumları yorumlayan, onları anlamamızı sağlayan ve bakış açımızı oluşturan beynimiz, ya da daha genel olarak bilişşel sistemimizdir. Bu bilişsel sistemimiz, şimdiye kadar deneyimlediklerimizden oluşturduğumuz kalıp düşüncelerden ibarettir. Bu yazıda öncelikle bakış açımızın olayları ve durumları değerlendirmemizi nasıl etkilediğini değerlendirip, bu bakış açımızın duygu, düşünce ve davranışlarımızda hangi yollarla ortaya çıktığını göstermek istiyorum, son olarak da gerçekçi düşünmenin yöntemleri üzerine önerilerde bulunacağım. Olayları ve durumları yorumlayan bilişsel sistemimiz her an en doğru ve en gerçekçi yorumu yapmıyor olabilir. Bazen beynimiz de hata yapar. Herhangi bir durumu veya olayı yorumlamamızı sağlayan bilişsel sistemimiz zaman zaman duruma ilişkin ipuçlarını gerçekte olduğundan farklı değerlendirip durumu gerçekte olduğundan farklı algılayabilir. Bilişsel sistemimiz mükemmel değildir. Zaman zaman yorumlama hataları yapabilir. Tüm bunların üzerine bir de içinde bulunduğumuz duygu durumunun verileri eklenince bazı durumlarda somut koşulları yeterince objektif değerlendirememek oldukça doğaldır. Ancak olumlu duygular genel olarak bize çok zarar vermezler. Bu tür duyguların çok fazla etkisinde olduğumuzda, gerçeği, olduğundan bir parça farklı algılıyor olsak da düşünsel ve fiziksel olarak gücümüz, enerjimiz yerinde olduğu için durumu hala net olarak değerlendirebiliriz ve çözüm olasılıklarını üretebilecek halde oluruz. Oysa olumsuz duygular bizi düşünsel ve fiziksel olarak da olumsuz etkiler. Moralimiz bozuk olduğunda daha kolay yorulur, kendimizi daha güçsüz hissederiz. Enerjimiz daha azdır. Durum her ne ise onu düzeltecek çözüm önerilerini üretmek bile başlıbaşına bir güç gerektirir, fakat bazen o gücü içimizde bulamayız. Resmin tamamı yerine olumsuz olan tarafına kilitlenmek, durumu düzeltmek için düşünme ve çözüm üretme yetimizi kısıtlar zaman zaman. Kendimizi çökkün ve olumsuz hissettiğimiz anlarda aklımızdan da olumsuz düşünceler geçer. Bunlar akla gelen, o duygu hali sona erdiğinde unutulan küçük sloganvari cümleciklerdir. Genellikle kendimizle ve dünyaya bakış açımızla ilgili tarzımızı yansıtırlar. Ve en önemlisi her zaman gerçekçi olmazlar. Abartılı, durumu gereğinden fazla kişiselleştiren, çok fazla genelleyici ve çeşitli gerçeklik saptırmaları içeren cümlecikler olabilirler. “Bugün yolda arkadaşım bana selam bile vermeden geçip gitti. Onu kıracak bir şey yapmış olmalıyım.” “Bu sınav çok kötü geçecek. Ödevlerim de iyi gitmiyor. Ben bu bölümde okuyacak kadar akıllı biri değilim.” “Bu korkunç bir hata. Bu işi doğru dürüst yapmayı asla öğrenemeyeceğim.” Hatta bazen canımız çok sıkkın olduğunda kendi kendimize, arada bir de olsa şöyle mırıldanıyor olabiliriz “Kimse beni sevmiyor.” “Herkes beni yargılıyor.” “Elime aldığım herşeyi berbat ediyorum.” Veya “Çok güçlü olacağım ve kimseden yardım istemeyeceğim.” “Bu çarpık düşüncelere sahip olduğum için aptal sayılırım.” Bunlar bizi engelleyen, moralimizi daha da bozup olayları serinkanlılıkla değerlendirme ve çözüm bulma yollarımızı tıkayan düşüncelerdir. Sıkıntımız arttıkça bu tür olumsuz düşüncelerin sıklığı da artar. Ve bu tür düşünceler arttıkça onlara daha fazla inanmaya başlayabiliriz. Yaşamımızda olan olaylar hakkında bu tür düşüncelere sahip olmamızın çok çeşitli nedenleri olabilir. Bazen tesadüfen olumsuz olaylar üstüste gelir. Ve bizde durumun kötü gideceğine ilişkin bir izlenim bırakır. Daha sonra bunlar sorgulanmaksızın kabul edilen düşünceler haline gelip bizi engelleyici, çözüm yollarını tıkayıcı bir hal alabilir. Ve bu, bir kısır döngü halinde gitgide artan bir olumsuz ruh halini beraberinde getirebilir. Düşünce, duygu ve davranışlarımız bir bütün halindedir. Her biri bir diğerini etkiler. Olumsuz bir duygu durumu içerisinde olduğumuzda aklımızdan geçen olumsuz düşünceler moralimizin daha da bozulmasına neden olur. Moralimizin bozulması ise çoğunlukla durumu düzeltmeye yarayacak yapıcı davranışlar yerine canımızı sıkan ve durumu bizim için daha da zorlaştıracak davranışlar içine girmemize neden olabilir. Ortaya koyduğumuz olumsuz davranışlar bazen olumsuz olayların başımıza gelmesine de neden olabilir. Düşünce - Duygu - Davranış Durum hakkında alternatif düşünceler üretmek aynı durumu daha gerçekçi değerlendirmeye ve yapıcı davranışlar üretmeye yardımcı oluyor. Bu var olan durumun daha somut ve nesnel bir değerlendirmesini yapmaktır. Yani bir anlamda resmin tamamını görebilmek için çaba sarfetmektir. Çünkü, yoğun duygular içerisinde olduğumuzda nesnel değerlendirme yapamadığımız zamanlar olabilir, var olan durumu olduğundan çok daha abartılı olarak yorumluyor olabiliriz. Dolumsuz hissettiğimiz anlarda aşağıdaki yöntemler işimize yarayabilir DUYGUYU BELİRLEMEK İçinde bulunduğumuz duygu durumunu belirlemeye çalışmak. “Öfkeli veya üzüntülü müyüm?” “Yoğun bir kaygı mı yaşıyorum?” Bunun için egzersizler yapmak çok önemli. Herşeyden bağımsız sadece o ana inerek o duyguyu belirlemek, farkındalık sağlamak, olumsuz düşüncelerden kurtulmak için en büyük adımlardan biridir. DÜŞÜNCELERİ KAYDETMEK Olumsuz düşünceleri mümkün olduğu kadar çabuk bir kenara yazmak genellikle işe yarar. Çünkü zaman geçtiğinde unutulma olasılıkları yüksektir. “O anda aklımdan neler geçiyordu?” Durumun tanımını yapmak olumsuz düşünceleri hatırlamakta çoğunlukla işe yarar. “O anda neredeydim?” “Ne yapıyordum?” “Yanımda kimler vardı? Bu insanlar benim için ne ifade ediyor?” SORGULAMAK Düşüncelerin gerçekçiliğini sorgulama aşamasıdır. “Bu düşündüklerim ne kadar gerçekçi?” “Böyle düşünmek bana ne katıyor?” “Bana yararlı düşünceler mi yoksa daha olumsuz hissetmeme mi yol açıyorlar?” ALTERNATİF DÜŞÜNCE GELİŞTİRMEK Daha gerçekçi, yararlı ve duruma uygun düşünceler bulmak. “Daha keyifli olduğum bir anda ne düşünürdüm?” “Güvendiğim bir arkadaşıma bu düşüncemi söylesem bana ne derdi?” “Aynı şeyi sevdiğim bir arkadaşım bana anlatsa ona ne derdim?” “Ne tür düşünce hataları yapıyorum?” Düşünce Hataları Aşırı genellemek Ya hep ya hiç şeklinde düşünmek kutuplaştırmak Olumsuzlukları büyütmek olumsuz süzgeç Olumluyu geçersiz kılmak Karşımızdakinin zihnini okumak Hatalı falcılık yapmak Duygusal mantık yürütmek Me’li ma’lı şeklinde düşünmek Etiketlemek Kişiselleştirmek Felaketleştirmek Olumsuz duygularımızla başa çıkmayı öğrenmek başlangıçta kolay olmayabilir. Çektiğiniz güçlük cesaretinizi kırmasın. Olumsuz düşünceleri yakalamak ve alternatif fikirler üretmek herhangi bir beceri gibidir. Zaman alır. Düzenli bir şekilde alıştırma yaparak alışkanlık haline gelip zamanla hızlanabilir. OLUMSUZ DÜŞÜNCELERİNİZE MEYDAN OKUMANIZA YARDIMCI OLABİLECEK SORULAR Durumu yeterince değerlendirmeden acele sonuçlara mı varıyorum? Böyle düşünmek beni nasıl etkiliyor? Bu düşüncenin avantaj ve dezavantajları nelerdir? Küçük bir olumsuzluğu genel bir doğruymuş gibi mi algılıyorum? Tek bir olumsuz olaydan hareketle durumun kötü olduğuna ilişkin çıkarımlar mı yapmaya başlıyorum? Ya hep ya hiç şeklinde mi düşünüyorum? Olumlu olan tarafları göz ardı mı ediyorum? Cevabı olmayan sorular mı soruyorum? Sadece benim bakış açımın mı doğru olduğunu varsayıyorum? Durumu ve olayları kabul etmek ve başa çıkmaya çalışmak yerine sadece söyleniyor muyum? Elimde yeterli veri olmadan karşımdakinin ne düşündüğünü tahmin etmeye mi çalışıyorum? Olayların olumsuz gideceğine ilişkin önyargılarım mı var? Gerçeği duygularımdan yola çıkarak mı bulmaya çalışıyorum? Kendi kendime koyduğum mükemmeliyetçi kuralları gerçek ve değişmez olgular olarak mı varsayıyorum? Durumumu değiştirmek için elimden bir şey gelmeyeceğine mi inanıyorum? Benim hatam olmayan bir durumdan dolayı kendimi mi suçluyorum? Herşeyi çok kişisel olarak mı değerlendiriyorum? Mükemmel olmaya mı çalışıyorum? Deneyip görmek yerine falcılık mı yapıyorum? Durumu net olarak görüp değerlendirmeye çalışmak yerine sadece isimlendirmeye mi çalışıyorum? Tüm bunlardaki ortak amaç farkındalık sağlamak. Yaşadığımız durumu sağlıklı değerlendirebilmemiz için, o an tüm tabloya bakarak değerlendirme yapmamız gerekiyor. Bunun için de olabildiğince an’a odaklanmak, ve gerçekçi olmayan düşüncelerimizi sorgulamakta fayda var. Metinlerin yazılış amaçları, konuları, gerçeğe ya da kurguya dayanmaları, öznel ya da nesnel olmaları gibi birçok etken metinleri türlere ayırır. Metinler genel olarak bir konu hakkında bilgi vermek, duygu ve düşünceleri dile getirmek ya da bir olayı anlatmak amacıyla konu hakkında bilgi vermek ya da duygu ve düşünceleri dile getirmek amacıyla yazılan metinlere bilgilendirici metin denir. Deneme, makale, eleştiri, röportaj, sohbet gibi metin türleri bilgilendirici metinlere çekici, merak uyandırıcı bir olayın neden ve sonuç ilişkisi içerisinde ele alınıp yazıldığı metinlere hikâye edici metin denir. Masal, fabl, öykü, efsane gibi metin türleri hikâye edici metinlere örnektir. HikâyeÖykü Yaşanmış ya da yaşanabilecek nitelikte olayları kısa çerçevede anlatan yazı türüdür. Olay, kişi, yer ve zaman unsurları hikâyelerde yer alır. Hikâyeler için romanın kısası denilebilir. Örnek Okuldan çıkıp evime doğru yavaş yavaş yürürken yolun karşısında bekleyen bir yaşlı amca gözüme çarptı. Benim bulunduğum tarafa geçmek istiyordu fakat vızır vızır geçen arabalar yüzünden bir türlü karşıya geçmeye cesaret edemiyordu. Hemen karşıya geçtim ve yaşlı amcaya “Karşıya geçmeniz için size yardımcı olabilirim.” dedim. “Çok teşekkür ederim evladım.” dedi ve başımı okşadı. Yaşlı amcanın koluna girdim. Yoldan geçmekte olan araçlardan işaret parmağımda müsaade istedim ve amcayı karşıya geçirdim. Bir insana iyilik yapmış olmanın mutluluğuyla evimin yolunu tuttum. Masal Gerçekte yaşanması mümkün olmayan olağanüstü olayları konu edinen yazı türüdür. Masalın kahramanları da olağanüstü özellikler taşır. Masallar tekerlemelerle başlar ve masallara özgü kalıplaşmış ifadelerle biter. Masalın sonunda ders verme öğreticilik gibi amaçlar vardır. Örnek Bir varmış bir yokmuş. Develer tellal, pireler berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken çok çok eski zamanlarda, uzak diyarlarda yaşayan fakir bir genç varmış. Bu gencin tek geçim kaynağı babasından kalan değirmeniymiş. Bir gün gencin değirmenine yaşlı bir adam gelmiş. Yaşlı adamın eşeğinde üç çuval buğday varmış. Gençten bunları öğütmesini istemiş, yarın tekrar gelip un çuvallarını alacağını söylemiş. Genç tamam demiş, yaşlı adam gidince işe koyulmuş. Bir de ne görsün çuvalların içindeki buğdayı değirmene boşalttıkça buğday altına dönüşüyormuş. Fabl İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin yüklenmesiyle oluşturulan metinlerdir. Fabl kahramanları insan gibi konuşur, düşünür, davranır. Fabllar da masallar gibi sonunda ders verme amacı taşır. Örnek Yılan deveye - Ne kadar da eğri bir boynun var deve kardeş. Çok çirkin duruyor, demiş. Deve şöyle bir yılana bakmış ve - Haklısın da yılan kardeş keşke önce bir aynaya baksaydın, demiş. Haber Metni Bir olay ya da durum hakkında edinilen bilgilerin başkalarına ulaştırılması amacıyla yazılan yazılara haber metni denir. Haber metinleri gazete, dergi, internet sitesi, radyo, televizyon gibi çeşitli kitle iletişim araçlarında yayınlanmak üzere hazırlanır. İyi bir haber metni 5N 1Kkim, ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin sorularına cevap vermelidir. Örnek Ünlü kaleci Arajello Gonzales bu sezon tam 352 gol yiyerek ilginç bir rekora imza attı. Yediği gollerin 23’ünü tek bir maçta kalesinde gören Nikaragualı file bekçisi, yaşananların şanssızlıktan başka bir şey olmadığını ifade etti. Türk asıllı teknik direktör Cemil Dertli ile aralarında sorunlar yaşandığını yalanlayan Arajello Gonzales “Hocamızla tam bir uyum içinde çalışmaktayız. Önümüzdeki sezon çok farklı olacak.” dedi. Yukarıdaki haber metninin kaynağı verilmemiştir. Haber metinlerinin kaynağı ve doğruluğu mutlaka sorgulanmalıdır. Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan birçok yalan haber bilgi kirliliği yaratmaktadır. AnıHatıra Yaşanmış olayların kaleme alınmasıyla oluşan yazı türüne anı denir. Anı türü tarihî bilgi birikimine katkıda bulunan bir türdür. Örnek Çocukken mahalledeki arkadaşlarımla gün boyu oyunlar oynardık. Oynadığımız oyunlar genelde herkesin bildiği oyunlardı. Bazen bu oyunlardan sıkılıp başka arayışlar içine giriyorduk. Yine böyle bir arayış içindeyken tehlikeli bir oyun başlayıvermişti. Belediyenin su borusu döşemek için açtığı bir metre genişlikte bir o kadar da derinlikte kanallar vardı. Önceki gün yağan yağmur o kanalları suyla doldurmuştu. Mahallenin çocukları içi su dolu kanalın üstünden karşıya zıplayıp duruyordu. Başta cesaret edemedim ama sonra ben de onlara katıldım. İkinci atlayışımda içi su ve çamur dolu kanala düşmüştüm. Tam o esnada yoldan geçen Hüseyin Amca beni hemen dışarı çıkarmıştı. O su dolu kanalda belki iki saniye kalmıştım ama o korku bana yetmişti. O günden sonra asla tehlikeli oyunlar oynamadım. Gezi Yazısı Gezilip görülen yerlerin anlatıldığı yazılara gezi yazısı denir. Gezi yazılarından gözlem gücü ön plândadır. Gözlemlenen yerler betimlemelerden bolca yararlanılarak yazılır. Örnek Antalya’nın Kaş ilçesindeki Kaputaş Plajı gördüğüm en güzel plajlardan birisidir. Burayı benim için özel yapan şey plajın kanyon ağzında yer almasıdır. Sahil boyunca uzanan yolun aşağısına sayısı hiç de az olmayan merdivenlerden inip plaja ulaşıyorsunuz. Plaj aşağıda kaldığı için kayalıklar doğal bir şemsiye gibi plajın bir bölümünü gölgede bırakıyor. Denizin rengi, ilk gördüğümde kendisine hayran bırakmıştı. Buranın denizini bazıları dalgalı bulur, beğenmez fakat benim gibi siz de dalgalı denizleri seviyorsanız eminim siz de hayran kalacaksınız. Mektup Duygu ve düşünceleri uzaktaki kişilere iletmek amacıyla belli bir düzene göre yazılan yazılara mektup denir. Mektuplara hitap ifadeleri kullanılarak başlanır. Kağıdın sağ üst köşesine tarih, sol alt köşesine adres, sağ alt köşesine yazarın adı soyadı yazılır ve imza atılır. Örnek Okulumu bugün itibariyle bitirdim, diplomamı aldım. Bu mutlu haberi seninle paylaşmak için yanına gelmeyi bekleyemedim. Evimize dönmek için ancak üç gün sonraya bilet bulabildim. Benim için harcadığın emeklerin için ne kadar teşekkür etsem azdır. Senin gibi bir babam olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Üç gün sonra görüşmek üzere canım babam… Adres ODTÜ, Üniversiteler Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı No1 Çankaya Ankara/TÜRKİYE Tiyatro Tiyatro metinleri sahnede oynanmak yazılan yazılardır. Sahnede oynanmak için değil de sadece okunmak için yazılan tiyatrolar da vardır. Diyalog temelli yazılan ve buna göre kurgulanan bir metin türüdür. Örnek Öğretmen Söyle bakalım Murat, 1. Dünya Savaşı’nı kim başlattı? Murat Öğretmenim, vallahi ben başlatmadım. Öğretmen Ne diyorsun oğlum? Osman sen söyle! Osman Öğretmenim, Murat yalan yalan söylemez bence de başkası başlatmıştır. Biyografi Tanınmış insanların hayatını anlatan yazılara biyografi denir. Kişi kendi hayatını kendisi yazarak anlatırsa buna otobiyografi denir. Örnek Mustafa Kemal ATATÜRK 1881 yılında Selanik’te doğmuştur. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Bey’dir. Mustafa Kemal ATATÜRK öğrenim hayatına mahalle mektebinde başlayıp daha sonra Şemsi Efendi Mektebi’nde devam etti. 1893 yılında Askerî Rüştiye’ye girdi. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdisi’ni bitirdi, İstanbul'da Harp Okulu’na başladı. 1902 yılında teğmen olarak mezun oldu. Harp Akademisi'ne devam eden Mustafa Kemal ATATÜRK 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. Biyografi SöyleşiSohbet Yazarın herhangi bir konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini samimi bir hava içinde yazmasıyla oluşan metin türüdür. Söyleşiler karşılıklı konuşma havasında yazılır. Gazete ve dergilerde yayımlanan yazılardır. Örnek Bak şimdi değerli okurum sana ne söyleyeceğim. Hepimiz gürültüden şikayet ederiz değil mi? Özellikle de komşu gürültüsünden nefret ederiz öyle değil mi? Hatta gürültüsünden nefret ettiğimiz komşumuz da başkalarının gürültüsünden nefret eder değil mi? Peki, şimdi sana bir soru Herkes gürültüden nefret ederken bu gürültü neden hâlâ var? Soruyu sordum madem cevabı da vereyim. Başkalarının kusurlarına o derece odaklanıyoruz ki kendi kusurlarımızı görmüyoruz sayın okurum. Gürültüden şikayet eden neredeyse herkes kendi yaptığı gürültünün farkında değil. Birazcık öz eleştiri bu işi çözer, herkes rahat eder derim ben. GünlükGünce Yazarın günlük hayatından kesitleri ve bunlarla ilgili duygularını, düşüncelerini tarih belirterek gün gün yazdığı yazılara günlük denir. Örnek Bugün ailecek çok güzel bir gün geçirdik. Babam bizi pikniğe götüreceğini söylediğinde çok sevindim. Hemen kardeşimle birlikte kısa süren bir hazırlık yaptık. Gittiğimiz yer göl kenarında, ağaçlar içinde çok güzel bir yerdi. Oyunlar oynadık, hamakta sallandık ve en güzeli babamın o eşsiz mangalda köftesini yedik. Harika bir gündü. İyi ki böyle güzel bir ailem var.

duygu ve düşünceleri anlatan yazı