🐯 Uyurken Bebeğe Hava Verilir Mi

0skpD. 1. Kucağınıza alıp sakinleştirici şarkılar arasında sıklıkla bilinen bebeğini kucağına alma alışır’ önerisi son derece yanlıştır. Özellikle ilk ay bebekler anne kokusu ve anne sesini ararlar. Dokuz ay boyunca anne karnında duyulan ses ve ilk temas ile başlayan koku bebeklerin rahatlamasını ve sakinleşmesini kucağa almak, öpmek ya da okşamak huzursuz bebeklere mutluluk verebilir. Aynı zamanda bebek ve ebeveyn arasında en kolay iletişim yollarından biri şarkı söylemektir. Bebekler ritmik hareketlerden ve seslerden hoşlanır. Bebeği kucağa alarak sakinleştirecek yavaş bir şarkı söylemek ve ağır hareketlerle dans etmek ağlamasını bebek ile hızlı ve yüksek bir ses tonuyla konuşmak yerine sakin ve yumuşak bir ses tonuyla şarkı söylenmelidir. Bebeğin ağladığı durumlarda sinirlenmek, bağırmak ya da kızmak bebeğin daha fazla ağlamasını ve huzursuzlanmasına neden olabilir. Huzursuz olduğu zamanlarda sakin şarkılar söylemek, neşeli olduğunda hareketli ve mutlu şarkılarla oynamak bebek ve anne arasındaki bağı Hemen altını kontrol edin ve emzirin. Anne sütü bebeği döneminde bebekler sık sık çiş ya da kaka yapabilir. Bezin dolu olması ve ıslaklık hissi bebeklerin rahatsızlanmasına ve ağlamasına sebep olabilir. Ebeveynler bazı durumlarda bezi daha yeni değiştirdim’ düşüncesi ile bebek bezini kontrol etmeyi unutabilir. Ancak bebeklerin mesane torbası henüz küçük olduğu için kısa sürede bezini bebek bezi aynı zamanda bebeğin üşümesine sebep olabilir. Bezin sıkı bağlanması ya da sızdırması gibi durumlarda da bebekler aralıksız ağlayabilir. Bebeğin altını değiştirmek, kısa bir süre havalanmasını ve kurumasını beklemek, kızaran ve pişik olan yerlere uygun bebek kremi sürmek rahatlı ve mutluluk hissi verebilir. Bebek bezi değişimi sonrasında rahatlayan bebekler keyif içinde emebilir ve karnı doyduktan sonra uykuya geçiş anne ile ten tene temas kuran bebeklerin kısa sürede sakinleştiği görülmüştür. Emziren anneler özellikle ilk aylarda her fırsatta emzirmeli, emzirmeyen anneler ise sık sık ten temasında bulunmalıdır. Bebeğin anne sütü ya da anne kokusu alması en iyi ve rahatlatıcı çözümlerden biridir. Huzursuz bir bebek için en güvenli ve sevgi dolu yer anne Bebeğinizin gazı olup olmadığını anlamaya babaların huzursuz bebek olarak adlandırdığı çocuklar genellikle gaz sancısı çekmektedir. Doğumdan sonra yaklaşık 2 – 3 hafta içinde bebekler gaz problemleri yaşamaya başlar. Gaz çıkarmayı bilmemeleri, emme sırasında gaz yutmaları ve annelerin gaz yapabilecek yiyecekleri tüketmesi bebeklerin uzun süre ağlamasına sebep karnına çekmek, bisiklet sürer gibi bacaklarını hareket ettirmek, kızarmak ve sinir içinde ağlamak gaz problemi yaşayan bebeklerde en sık görülen belirtilerdir. Özellikle akşam saatlerinde başlayan bu sancı gece boyu devam edebilir ve bebeğin sık sık uyanmasına neden anneler gaz problemleri yaşamamak için kuru baklagiller, lahana, soğan, sarımsak, brokoli gibi besinleri tüketmekten kaçınmalıdır. Emzirmeyen anneler ya da mama takviyesinde bulunanlar mama değişimi yapabilir. Her mama bebeğe iyi gelmeyebilir ve gaz problemlerini çoğaltabilir. Aynı zamanda gaz sancılarını azaltmak için yenidoğan ya da kolik bebek biberonu kullanılmalı ve her beslenme sonrasında bebeğin gazı sonrasında bebeğin 5 – 10 dakika dik bir pozisyonda kucakta tutulması gerekir aksi takdirde henüz mideye inmeyen besinler kusma yoluyla çıkabilir. Bebeğin başı ebeveynin omzuna temas etmeli ve ebeveyn yavaş ama hızlı hareketlerle bebeğin sırtına vurmalıdır. İlk gazını çıkaran huzursuz bebekler için bu uygulama bir süre daha zamanda sırt üstü yatan bebeğe bisiklet hareketleri yaptırmak ve ayaklarından tutarak bacaklarını karnına götürmek de işe yarayabilir. Bu hareketler bebeğin kısa sürede gazını çıkartmasına yardımcı olabilir. Gün içinde bu hareketler sık sık tekrarlanabilir. Tüm çabalara rağmen gaz problemi yaşayan bebekler doktor onayı ile gaz damlası ya da probiyotik Sıcaklık bebeğinizi sakinleştirebilir, ılık su ile banyo ay boyunca anne karnında su dolu bir kese içinde yaşayan bebekler elbette suyu çok sevecektir. Ancak banyo sırasında bebeğin huzurlu ve mutlu olmasını sağlamak için şunlar yapılmalıdırKüvet, küvet filesi, bebek süngeri, ılık su, bebek şampuanı – 37 derece gibi tüm malzemeler hazırlanmalıdır,Oda ısısı 22 – 24 aralığında olmalıdır,Bebek yavaş hareketlerle soyulmalı ve havlusu hazırlanmalıdır,Bebek küvet filesine yavaşça yatırılmalıdır,Su dökmeye ayaklardan başlanmalı ve yukarı doğru çıkılmalıdır,Uygun şampuan ve sünger ile bebek nazik hareketlerle yıkanmalıdır,Bebeğin üşümemesi ve ısı kaybetmemesi için en son başı bebekler ılık suyun etkisi ile kısa sürede sakinleşebilir. Banyo sırasında ağlayan bebekleri yıkamak için uğraşılmamalı ve banyo süresi kısa sürede tamamlanmalıdır. Israrla banyo yaptırmaya çalışmak bebeklerin daha fazla ağlamasına ve sinirlenmesine neden olabilir. İlk aylarda anne – babalar bebeklerinin kulağına ya da gözüne su – şampuan kaçırmaktan çekinebilir. Bu çekinceyi yaşayan ebeveynler özel banyo şapkaları su ile banyo yaptırmak bebeğin gaz problemlerine de iyi Bebeğinize masaj yağı masaj yapın, özellikle ayaklarına ve yapmak bebeğin rahatlamasına, anne – bebek bağının güçlenmesine ve gelişiminin hızlanmasına yardımcı olabilir. Huzursuz bebekler için masaj yapmanın faydaları şunlardırKabızlık, gaz ve ishal sorunları azalabilir,Bebeğin, masaj yapan kişiyi daha iyi tanımasını ve güven duygusunun oluşmasını sağlar,Kan dolaşımı hızlanır,Bebeğin sakinleşmesini sağlar ve uykuya geçişi kolaylaşabilir,Büyüme hormonu salgılanabilir,Kas ve doku ağrılarını hafifletebilir,Uyku rutini düzenlemek isteyen anneler için duş iyi bir tercih olabilir,Ağlama krizlerinin hafifletilmesine yardımcı bebek ya da çocuklar masajı sevebilir. Ancak doğru yöntemler kullanılmalı masaj öncesinde uygun bebek yağı kullanılmalıdır. Masaja başlamadan önce bebeğin gözlerine bakıp sakin bir ses tonu ile konuşmak, masaj yapılacağını anlatmak ve izin istemek bebeğin güven duygusunu pekiştirebilir. Masaja ayaktan başlanmalı ve yukarı doğru çıkılmalıdır. Bebekler dokunulmaktan ve okşanmaktan hoşlanır ancak kollarını savunma mekanizması olarak gördüğü için bu noktalara masaj yaptırmak duş sonrası ya da haftada bir iki defa masaj yapmak gerekebilir. Özellikle bebeğin huzursuzlandığı vakitlerde banyo yaptırmak anne ve bebekleri daha mutlu Bebeğinizle dışarı çıkın ve yavaş tempoda yürüyüş yapın. Temiz hava ikinize de iyi yıllarda tıp ve teknoloji dünyasının yeterince gelişmemesi, imkanların yetersizliği gibi sebeplerle anneler dışarı çıkmaktan çekinebilirdi. Ancak günümüzde bebek arabası, puset örtüsü, gezilebilecek parklar ve imkanların genişlemesi ile birlikte anneler bebekleri ile sık sık dışarı döneminde huzursuz bebek ve ebeveynler için gezilebilecek en güzel yerler açık havada yapılan eylemlerdir. Ancak dışarı çıkarken bebeği giydirmek için hava ısısına dikkat edilmelidir. Kalabalık ve kapalı mekanlar bebeğin bunalmasına ve hastalık kapmasına neden olabilir bu nedenle güneşli ve sıcak havalarda dışarı çıkmak bebeği bebeğin etrafı gözlemlemesine izin vermek, çevrede olanları anlatmak ve hafif tempo yürüyüş yapmak anne – babaları mutlu ederken bebekler de daha keyifli olabilir. Dışarı çıkmaktan çekinen ya da korkan anneler ilk zamanlar evin çevresinde tur atabilir bu sayede bebeklerine ve kendilerine güvenmeleri genellikle dışarıda olmayı, insanları ve hayvanları izlemeyi, çevredeki sesleri dinlemeyi sever. Huzursuz bebekler kısa sürede sakinleşebilir ve zihinsel gelişimleri Bebeğinizi fazla beslenmekten sütü bebekler için en sağlıklı besindir ancak emzirme ve mama verme konusunda dikkatli olmak gerekebilir. Sık sık emen çocuklar sürekli ön sütü alabilir ve arkadan gelen yağlı süte kadar doyabilir. Yağlı süt bebeklerin kilo almasına ve gelişimini sağlarken ön süt bedeninin su ihtiyacını sık emen ya da mama içen bebeklerde huzursuzluk görülebilir. Bebeği fazla beslemek gaz ve mide problemlerini arttırır ve uyku problemleri oluşur. Uyuyamayan bebekler huzursuzlanır ve gün boyu bebekler için beslenme programına dikkat edilmelidir. Emzirme teknikleri öğrenilmeli, bebeğe gaz masajı yapılmalıdır. Ek gıda döneminde ise bebeklerin sevmediği yiyecekleri ısrarla vermek iştahsızlık ve beslenme düzeninin bozulmasına sebep olabilir. Bu dönemde bebeğin sevmediği yiyecekler birkaç gün sonra tekrar denenmeli ancak yemediği takdirde Sakinleştirici sesler açın. Bebeklerin anne karnında olmalarını hatırlatan sesler bebeği dokuz ay boyunca anne karnında kalp, bağırsak ve mide sesleri; dışardan gelen sesler ile büyümektedir. Dolayısıyla bebekler yenidoğan döneminden itibaren seslere ve ritimlere alışıktır. Yenidoğan döneminde bebekleri sesli ortamda uyutmak daha uzun süre uyumalarını sakinleştirici şarkılar ya da anne karnında duyduğu sesleri dinletmek daha huzurlu uyumalarını ve sakinleşmelerini sağlayabilir. Huzursuz bebekler için beyaz gürültü, klasik müzik, su ve piyano ağırlıklı şarkılar, ninniler oldukça faydalı bebeklik döneminden itibaren şarkı dinleyen çocukların beynin dil ve matematik kısımlarının daha yoğun çalıştığı kanıtlanmıştır. Bebeğin zihinsel gelişimini desteklemek ve huzurla uyumasını sağlamak için gün içinde sık sık şarkı şarkı dinlerken seçici olabilir dolayısıyla ne tür şarkıları daha çok sevdiği gözlemlenmelidir. Bazı bebekler hareketli şarkıları severken bazı bebekler ağır ve yavaş şarkılardan hoşlanabilir. Bebeklere sadece çocuk şarkıları dinletilmemelidir. Rahatsız eden ve yüksek sesli olmayan tüm şarkılar zaman zaman Bebeğinizi yumuşak bir battaniye ile anne karnında oldukça sıkışık ve dar bir ortamda yaşarlar. Doğduklarında ise büyük bir hareket alanı ile karşılaşabilirler. Bebekler uyurken dahi elleri ve kolları ile kendilerini uyandırdıkları için kundak yapmak faydalı olabilir. Kundak yaparken dikkat edilmesi gerekenlerKundak battaniyesi çok kalın olmamalı, teri emen bir dokuya sahip olmalıdır,Kundak yaparken bebeğin bacakları sıkıca sarılmamalı ve bacak kısmından yukarı yapmanın faydalarıGece ve gün içinde daha uzun süre uyuyabilir,Uykusu bölündüğünde daha kısa sürede uykuya geçiş yapabilir,Yenidoğan döneminden itibaren kundak yapılabilir,Vücut ısısını korumakta yardımcı olabilir,Bebekler kundak ile anne karnında duyduğu güven hissini yeniden hissedebilir,Huzursuz bebekler kısa sürede sakinleşebilir ve ağlamaları azalabilir,Ani bebek sendromu yaşanma ihtimali daha düşük büyüdüğü zaman kundaktan hoşlanmayabilir ve özgürce hareket etmek isteyebilir. Bu dönemde anneler kundak yapmamalıdır. Aynı zamanda sürekli kundak isteyen büyük bebekler için önce yarım kundak yapılmalı sonrasında kundak tamamen Bebekler sadece bir yerleri ağrıdığı için ya da acıktıkları için ağlamazlar. Bol bol kucağınıza alın, öpün, okşayın belki ilgi istiyordur 🙂Bebeğin karnının tok, altının temiz ve ağrısı olmadığından emin olan anneler bebeklerinin ağlamasına şaşırabilir. Bebekler ilgiyi ve sevildiğini hissetmekten hoşlanır hatta talep edebilir. Bebekle sık sık konuşmak, şarkı söylemek, kucakta gezdirmek ve beraber oynamak anne – bebek bağını hem annesi hem de oyun arkadaşı olmak isteyenler sık sık bebeğiyle vakit geçirmelidir. Oyun oynayan ve farklı deneyimler yaşayan bebeklerin zihinsel ve bedensel gelişimlerinin daha hızlı olduğu zaman zaman bebeğin şımarması korkusuyla sevgilerini göstermekten ya da kucakta taşımaktan çekinebilir. Ancak bu durum son derece yanlıştır, fazla sevgi bebekleri şımartmaz aksine gelecek yıllarda daha özgüvenli ve başarılı olmalarını sevgisini ve sıcaklığını hisseden huzursuz bebekler kısa sürede sakinleşir ve kendilerini güvenli bir ortamda yönteminiz hangisi?Önerilen MakalelerBebeğinizin Uykusunu Anlamak!Doğumdan İki Yaşına Kadar Bebeğinizin Sosyal ve Duygusal Gelişimi İçin Neler Yapabilirsiniz?Bebek nasıl uyutulur? - 1026 Güncelleme - 1026 Kalıcı beyin sorunlarına yol açabilir! ABD'de bulunan Lowa Devlet Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Türk öğretim üyesi Prof. Dr. Resmiye Oral, annelerin ağlayan çocukları için sıklıkla başvurduğu ayakta sallama veya battaniye içinde sallama yönteminin bebeklerde ciddi beyin hasarı veya sonu ölümle sona erecek gelişmelere neden olabileceğini söyledi. Kapadokya Dedeman Otel'de Sinir Sistemi Cerrahisi Derneği tarafından gerçekleştirilen 5. Bilimsel Kongre'ye katılan ve burada uzman doktorlara 'Sarsılmış Bebek Sendromu' ile ilgili bir kurs veren Lowa Devlet Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Resmiye Oral, özellikle 2 yaş altındaki bebeklerin, kendilerini ağlayarak ifade ettiklerini ve buna tahammül edemeyen kimi ebeveynlerin bebeklerini sarsarak 'Sarsılmış Bebek Sendromu'na neden olduklarını, bununda bebeklerde ciddi sağlık problemlerine neden olduğunu söyledi. 1 yaş altındaki kafa travmalarının üçte birinin Sarsılmış Bebek Sendromu'na bağlı olarak saptanabildiğini kaydeden Oral, "Çocuk istismarına bağlı travma ölümlerinin yüzde 80'i Sarsılmış Bebek Sendromu sonucunda meydana gelmektedir. Bebek 2 yaş öncesinden konuşması sınırlı olduğu için kendini ağlayarak ifade ediyor. Eğer ebeveyn veya çocuğa bakan kişi ağlamakta olan bir çocuk veya bebek karşısında ne yapacağını bilemiyor ise, bir öfkeye kapılıp yakaladığı gibi bebeği sarsmaya başlıyor ve hatta o sarsma daha da ileri giderek fırlatma ile son bulabiliyor. Dolayısıyla, çok hassas olan beyin o sarsma eylemi sırasında zedeleniyor ve hem de sonundaki fırlatma olayında da aldığı darbe de sarsma nedeniyle oluşan yaralanmayı daha da artırıyor. Bu nedenle ailelerimize, özellikle pediatri de aile hekimliği polikliniklerinde ağlayan bebek ile baş etmenin yöntemlerini anlatmamız son derece önemli" dedi. ANNELER AĞLAYAN BEBEKLERİNİ NASIL SAKİNLEŞTİRMELİ? Ağlayan bebeklerine müdahale eden annelerin son derece sakin ve sabırlı olmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Resmiye Oral, bebeklerin çeşitli yöntemlerle sakinleştirmelerinin mümkün olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Oral, "Ebeveynler ağlayan bebek karşısında bebeği sakin bir şekilde kucaklarına alıp, çok sık yaptığımız 'şiiiiiiii' tarzında beyaz gürültü denilen bir oyalama tekniği ile oyalamaya çalışmalı, kollarında hafif hafif sağa sola doğru sallamaları, bebek arabaları varsa bebek arabasına koyarak evin içerisinde ileri geri dolaştırmaları, otomobilleri olanların bebeği araba koltuğunda olmak şartı ile biraz dolaştırmaları sıklıkla yapılması gerekli hareketlerdir ve yararlıdır. Bunların yanı sıra çocuk aç mıdır? Susuz mudur? Altı mı kirli mi? Üşümüş müdür, yoksa sıcaklamış mıdır? Bu tür sorunların da çözümü elbette önemlidir. Eğer bebeğin hasta olmadığına emin isek bütün bunlara karşın halen ağlaması devam ediyorsa, bebeği güvenli bir ortama koyup örneğin düşmeyeceğinden kesinlikle emin olduğumuz beşiğine koyup dışarı çıkıp, ebeveynin azıcık rahatlamasını için bebeğe fırsat vermesi gerekir" diye konuştu. Ebeveynlerin büyük bir kısmının ağlayan bebekleri karşısında çaresizlikten bebeklerini sarstıklarını ve bunda amaçlarının bebeklerine zarar vermek olmadığını ifade eden Prof. Dr. Resmiye Oral, sözlerini şöyle sürdürdü "Bebeklerini sarsan bireylerin hemen hemen çok küçük bir kısmı bebeğe zarar vermek için bebeği sarsıyorlar. Kalan büyük çoğunluğu sadece ağlayan bebek karşısında ne yapacaklarını bilemedikleri ve çok büyük bir öfke bunalıma girdikleri için bir anda kendilerini kayıp edip bebeği sarsıyorlar. Sarsmanın da bebeğe vereceği zararı bilmeden sarsıyorlar. Ben bu uygulamanın şahsen Türkiye genelinde yaygın olduğunu düşünüyorum, ama henüz bunu bilimsel manada kesin olarak saptayamıyoruz. Ben yıllar önce asistan iken, 5-6 aylık bebeklerde beyin kanaması saptadık, hiçbir açıklama bulamazdık. Hocalarımız gecikmiş yeni doğanın K vitamini eksikliği tanısı koyup taburcu ederlerdi. Halbuki yeni doğanın gecikmiş K vitamini hastalığı bir bilemediniz en fazla iki aya kadar, doğumda K vitamini almamış ve tamamen anne sütü ile beslenen bebeklerde görülürler. Oysa artık bizim hastanelerimizde de ve hatta o dönemde bile 5-6 bütün bebeklere K vitamini yapılıyor zaten. Dolayısıyla 5-6 bebeklerde böyle bir tanı konulması abesle iştigaldi. Ama o dönem ben asistandım, bilemezdim böyle bir durumu. Ne zamanki ben Behçet Uz Hastanesi'nde ilk çocuk istismarını izleme ekibini kurdum, o gözle bakmaya başladığımda acil servisimize her ay gelen bir iki tane sarsılmış bebek tanısını koymaya başladık." BEBEĞİNİZİ KESİNLİKLE AYAĞINIZDA SALLAMAYIN Sarsılmış Bebek Sendromu'nun bebekte kalıcı beyinsel sorunlar ortaya çıkartabileceği gibi bebekte ani ölümlere de neden olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Resmiye Oral, aileleri bebeklerini ayakta sallama veya battaniye içinde sallama yönteminden vazgeçmeleri konusunda uyardı. Prof. Dr. Oral, "Aileler için ülkemiz genelinde benim gençlik yıllarımda bazen ağlayan bir bebeği bir battaniyeye koyar, bir ucundan biri diğer ucundan bir kişi tutar ve bebek sallanmaya başlardı, hatta öyle bir sallama yapılır ki bebek bir öbür uca doğru tepetaklak hale geliyordu. Sarsmanın zararını düşünemezdim de bebeğin battaniyeden yere düşeceği korkusu yaşardım. Bu tür bir sarsma olayı, sarsılmış bebek sendromunun bulgularını ortaya çıkartabilir. Bir de ayakta sallama pratiğimiz var. Ağlaması durmadığı için canhıraş şekilde sallanan bebekler gördüm. Zaman zaman o canhıraş şekilde ağlayan bebek birden bire susar adeta baygın bir şekilde uykuya dalar. O baygın şekilde uykuya dalmanın hafif bir beyin hasarı olup olmadığı ondan emin değilim. Dolayısıyla canhıraş ayakta sallama ve vahşi şekilde battaniye içerisinde salmama şeklinin ülkemizde bırakılması gerekir. Sarsılmış bebek sendromu bebeklerin kafaları vücutlarına oranla daha büyüktür, dörtte birinin vücudu bir yaş altında kafa yapar. Ama boyun kasları çok zayıftır. Bebekler baş kontrolünü 3-4 ayda civarında sağlayabilirler. O zamana kadar sürekli bebeği başının arkasından desteklememiz gerekir. Taşırken gibi. Birinin öfkelendiğini düşünün. Bebeği sarsmaya başlıyor, kocaman kütle harekete geçiyor. Ama o kütlenin oturduğu temel çok zayıf ve o temel o kütleyi kontrol edemiyor. Çocuğun başı öne arkaya, sağa sola deli gibi hareket etmeye başlıyor. Bu sırada kafatasının içerisinde birbirinin sıkı sıkıya bağlı olan organlar çeşitli yönlerde hareket etmeye çalışıyorlar, birbirini çekiştiriyorlar, sonunda beynin içerisindeki küçük damarlardan birkaçı yırtılıyor ve beyin etrafında bir beyin kanaması tablosu oluşuyor. Bir başkası da beynin kendi dokusu içerisindeki sinir lifleri ile çekiştiriliyor sağa sola ve sinir lifleri kopmaya başlıyor yavaş yavaş. Ve bu kopmalar özellikle de beyin sapı dediğimiz solunum dolaşım merkezinin bulunduğu bölgede olduğu takdirde, çocuğun solunumu durabiliyor, bazen kalbi durabiliyor veya aniden ölen çocuklar olabiliyor. Solunumu duran çocukta beynin oksijenlenmesi giderek bozulduğu için komaya ilerliyor. Bu tür çocuklarda körlük, sağırlık, beyin felci, havale bozukluğu gibi beyin ile ilgili her türlü kalıcı hastalıklar ortaya çıkıyor. Bu nedenle bu konunun üzerinde gerektiği gibi durulması gerekiyor" şeklinde konuştu. İHA Siz uykudayken beyninize elektrik akımı uygulanması kulağa pek hoş gelmeyebilir, ama Almanya'da yapılan çalışmaya göre doğal beyin dalgalarının dışarıdan verilen hafif 'teşvik' ile arttırılması belleğinizi kayda değer ölçüde geliştiriyor. Dr. Pınar Uysal Onganer Uykunun nedeni ve fonksiyonu hâlã bilinmese de hafıza ile ilişkisi bugüne dek yapılan pek çok çalışma ile kanıtlandı. Örneğin, yeni öğrenilen birşeyin hemen ardından, biraz kestirildiği takdirde, bilgi, uyanık kalmaya oranla daha iyi hatırlanıyor. Almanya'da, Lübeck Üniversitesi'nde araştırmalarını sürdüren Jan Born ve ekibi bunun nedenini buldu. Bir teoriye göre, beyin kimyasallarının bir diğer deyişle nöro-modülatörlerin seviyesi uyku süresince hafızayı etkiliyor. Ancak Born ve ekibi bu teoriye karşın, bellekteki değişimden beyindeki elektriksel aktivite salınımlarının osilasyonun sorumlu olabileceğini düşünmüşler. Bu hipotezi ispatlamak için, uykunun hangi aşamasının hafızanın güçlenmesine katkısı olabileceğini test ettiler ve derin uyku süresince uyguladıkları zayıf elektrik akımı ile beyin aktivitesini teşvik ettiler. Gece boyunca, uykumuzun farklı fazlarında, farklı aralıklarla sözü edilen elektriksel aktivite osilasyonları kendiliğinden doğal olarak meydana gelir. Uykunun bölümlerinden biri olan REM rapid eye movement boyunca osilasyonların en hızlı, derin uyku fazında ise en yavaş oldukları saptandı. "Uyku sırasında, yavaş salınımları arttırmakla, ilk kez yavaş salınımların belleğin gelişmesinin nedeni olduğunu gösterdik' diyor Dr. Born. Çalışmanın sonuçları ve ayrıntıları Nature1,2 dergisinde yayımlandı. Born ve ekibi 13 tane tıp öğrencisine, uyumadan hemen önce, birbiri ile bağlantılı kuş ve hava gibi 46 çift sözcük ezberletmiş. Dört elektrot, gönüllü öğrencilerin kafasına yerleştirilmiş. Ardından, yavaş salınımlı uyku fazına geçildiğinde, araştırmacılar, 5 dakikalık 5 periyotluk dilimler halinde zayıf elektrik akımı uygulamış. Öğrenciler, sabaha dek rahatsız edilmeden uyuduktan sonra bir gece önceki sözcükleri içeren teste tutuldu. Beyin stimülasyonu uygulanmayan kontrol grubu uykuya dalmadan önce ortalama 37,4 kelime; uykudan sonra ise 39,5 kelime hatırlarken, deney grubu ise uykudan önce ortalama 36,5 kelime hatırlayabilirken, ertesi sabah, bu sayı 41,2 kelimeye kadar çıkmış. Araştırmacılar hızlı osilasyon uyguladıklarında veya yavaş osilasyonu uykunun diğer fazlarında ya da son döneminde uyguladıklarında hiçbir değişiklik saptayamamış. Belirtmekte fayda var ki, uygulanan 'tedavi/yöntem' sadece kelimelerin hatırlanmasına yani sözel belleğin gelişmesine yardımcı olmuş. Peki, bu sistemin mekanizması ne olabilir? Yavaş osilasyonlar, uyku boyunca, beyinde yeni yaşanan olayların bir çeşit yeniden görüntülenmesine neden oluyor. Böylece sinir hücrelerindeki hücre-içi sinyaller aktive ediliyor ve diğer sinir hücreleri ile olan bağlantılar güçleniyor. Birleşik Krallıklar'da bulunan Surrey Üniversitesi 'Uyku Araştırmaları Merkezi' çalışanlarından, Dr. Derk-Jan Dijk ise bu yöntemi kendi kendimize -gelecekte dahi- uygulayamayacağımız görüşünde. Uyku uzmanı Dr. Derk-Jan Dijk, uzun süreli etkilerin ve/veya olası yan etkilerin iyice incelenmesi gerektiğini savunuyor. Elektrik akımı tedavisi hâlâ bazı psikiyatrik hastalıkların iyileştirilmesi için kullanılıyor. Bazı depresyon hastalarının, manyetik alan uygulanması ile beyinde elektromanyetik akım meydana getirilmesi esasına dayanan 'transkraniyal manyetik stimülasyon' tedavisinden yararlandıkları bilinmekte. Born ve ekibi, kendi bulgularının da yakın gelecekte, tedavi amaçlı kullanılabileceğini düşünüyor. Her ne kadar şu an için 'rüya' olsa da, belki bir gün doktorlar beynimizdeki bu doğal salınımları stimüle ederek uyku bozukluklarını, depresyonu tedavi edebilirler, kim bilir yaşlanmayı bile durdurabilir. Her önemli karardan önce bana 'sleep on it üzerine uyu' diyen eski patronum galiba haklı! Kaynaklar 1. Marshall L, Helgadottir H, Molle M, Born J. Boosting slow oscillations during sleep potentiates memory. Nature. 2006 Nov 5. Epub ahead of print. 2. Smith K. Power up your memory bank. Nature. 2006; 133. KAYNAK // Yayınlanma Tarihi 01 Ocak 2000 Cumartesi, 0000 Bebekler gibi uyumak deyişini herkes kullanır ama aslındabebekler oldukça gürültülü uyurlar. Yeni ebeveyn olan kişiler de gece boyuhomurtular, sızlanmalar, horuldanmalar duyacaktır. Homurtular ve diğer uykusesleri normaldir ve nadiren bir tepki vermenizi gerektirirler. Fakat bazennefesin sonunda gelen homurtu tıbbi kontrol doğan bebeklerin nefes sırasında ses çıkarma nedeniyetişkinlerle aynıdır. Hava kanalını bir mukus parçası veya kurumuş süttıkamaktadır. Eğer sese katlanamıyorsanız bebekler için yapılan burun emmeçleriile tıkayan şeyi çıkarabilirsiniz. Bebeğiniz ayrıca boğazını temizlerken sesçıkarabilir veya nefes aldıktan sonra kısa bir süre için gülme, ağlama veya bağırma da duyabilirsiniz. Bunlar uykudakonuşmanın bebeklerdeki doğan bebekler burunlarından nefes alırlar. Bu sayedeyemek yerken nefes alabilirler. Burunları küçük olduğu gibi içindeki havakanalları daha da küçüktür. Bu yüzden küçük mukus parçaları kolaycatıkayabilir. Bu da sıra dışı hırıltı ve ıslıklara yol açabilir. Yeni doğanbebekler halen nefes alıp vermelerini düzenlemektedirler, bu da bazı tuhafseslerini açıklar. Bebekler normalde uyanıkken dakikada 40 nefes alırlar amauyuduklarında işler değişir. Nefes alma hızı yarıya düşebilir veya birkaçsaniye için çok hızlanabilir. Düzensiz veya sığ nefes alma, garip sesler,soluğunun kesilmesi gibi durumlar genellikle endişe verici değildir. Sadecebebeğin nefes almayı öğrenme çabalarını uyku döngülerinden hızlıca geçerler ve geceninyarısından fazlasını REM uykusunda geçirirler. Bu evrede rüya görülür ve uykuhafiftir. Bu rüya süreçleri horultulara, gülme ve ağlamalara, uykuda konuşmayabenzeyen seslere yol açabilir. Ayrıca her REM evresinin sonunda kısa birsüreliğine uyanırlar ve tekrar uyumadan önce biraz ses yapabilirler. Bebeğin uyurken yaptığı sesleri uyanıkken yaptığı seslerdenayırt edebilirseniz hem bebeğin daha çok uyumasına yardımcı olursunuz, hem desiz daha uzun uyuyabilirsiniz. Zaman zaman homurdanması endişe verici değildirancak her nefesin sonunda homurdanması bir nefes alma zorluğuna işaretedebilir. Homurtuyla beraber burun delikleri kızarmışsa, göğüs ve boyun kaslarıçekiliyorsa doktora gösterebilirsiniz. Uykuda Konuşmaya Çareler Bebeklere su verilir mi? Yeni doğan bebeğe su içirilir mi? Son günlerde sosyal medyada dolaşan bir paylaşım insanları birbirine düşürdü. Yapılan paylaşıma göre yeni doğan bir bebeğe 6 aylık olana kadar su verilmesinin doğru olmadığı, anne sütünün yeterli olduğu belirtildi. Yapılan paylaşımın altına gelen binlerce yorumda bir kesim bunu doğru bulurken, bir başka grup ise bebeklere su verilmesi gerektiğini savundu. Yeni doğan bebeğe su verilir mi? Dünyaya yeni gelen bir bebeğin tüm ihtiyacını, değerli bir besin kaynağı olan anne sütü yeterince karşılamaktadır. Bu sebeple, annenin sadece anne sütüyle beslenen bebeğine su vermesine gerek kalmıyor. Bebeğe verilen suyun hiçbir zararı bulunmuyor ancak, bebeğe su verilmemesinin asıl sebebi, zaten çok az miktarlarla beslenen bebeğin anne sütü yerine su içmesini önlemek. Bununla birlikte, bebek anne sütü haricinde mama gibi ek bir gıda alıyorsa, bebeğe su verme ihtiyacı duyulabilir. Başka bir deyişle, bebeğin su tüketimi yaşıyla değil beslenme düzeniyle doğrudan ilişkili. Bu nedenle, annenin anne sütü alan bebeğe su verilmez’ gibi yanlış inanışlara itibar etmeden, doktor kontrolünde bu süreçleri ilerletmesi önerilir. Bebeklerde su zehirlenmesi nedir? Basit bir deyişle, bebeklerde su zehirlenmesi veya su toksemisi, vücudun çok fazla su veya başka sıvılar içerek aşırı hidratlanması durumunda ortaya çıkan bir durumdur. Fazla miktarda su, bebeğin sodyum ve elektrolit seviyelerini bozabilir ve bebeğin sağlığı için ölümcül olabilir. Anne sütü veya formül sütü bebeğin su ihtiyacını karşıladığından bebeklere fazladan su vermekten mümkün olduğunca kaçının. Bebeklerde su ve gıda zehirlenmesi belirtileri nelerdir? Bebeklerde su zehirlenmesinin bazı belirtileri veya belirtileri 1. Sinirlilik Bebeğinizin vücudundaki aşırı miktarda su elektrolit dengesini bozar ve bu da beyin aktivitesinde değişikliğe neden olabilir. Bu bebeklerde sinirlilik veya huysuzluğa neden olabilir. 2. Düşük vücut sıcaklığı Vücutta daha fazla su olması bebeğinizin normal vücut ısısını düşürebilir. Bu nedenle, bebeğinizin vücut ısısı 36,1 derecenin altındaysa, bunun nedeni su zehirlenmesi olabilir. 3. Şişmiş Yüz Su zehirlenmesi, vücut vücuttan daha fazla miktarda sodyum attığından bebeğinizin yüzünün şişmesine neden olabilir ve bu da şişmeye neden olabilir. 4. Diğer Belirtiler Diğer bazı semptomlar arasında kusma , uyuşukluk, seğirme, uyuşukluk, zayıf koordinasyon, kas krampları, soluk veya alışılmadık derecede berrak idrar vb. yer alabilir. Bazı ciddi vakalarda, nöbetlere veya komaya da yol açabilir. Bebeğinizde yukarıda belirtilen su zehirlenmesi belirtilerinden herhangi birini kaydederseniz, ciddi sağlık komplikasyonlarından kaçınmak için acil tıbbi yardım almalısınız. Bebeklerde su zehirlenmesinin sebepleri nelerdir? Kulağa tuhaf gelse de bazen çok fazla su, su sarhoşluğuna yol açarak bebeğinizin sağlığına zararlı olabilir. Bunun nasıl olabileceği konusunda ürküyorsanız, işte su zeirlenmesinin bazı nedenleri; 1. Bebekleri meyve suyu beslemek Altı aya kadar bebeğiniz tüm su ihtiyacını anne sütünden veya mamadan karşılayabilir ve bu nedenle fazladan suya ihtiyaç duymayabilir. Bununla birlikte, ebeveynler bazen bebeklerine meyve suyu veya su vermeye başlayabilir, bu da bebek te istenmeyen durumlara neden olabilir. Doktorunuz önermediği sürece anne sütü veya mama dışında herhangi bir sıvı ile beslemeyin. 2. Formüle fazla su eklenmesi Bebeğinize mama sütü verirken, etikette belirtilen tüm talimatlara dikkatle uymanız çok önemlidir. Bazen anne babalar bilmeden veya bilerek mama sütü hazırlarken daha fazla su eklemeleri bebeklerde su zehirlenmesine yol açabilir. 3. Bardağınızdan su vermek Bazı ebeveynler fincandaki suyu, meyve sularını veya diğer sıvıları bebekleriyle paylaşmayı sever. Bir iki yudum sorun olmayabilir, ancak bazen bebekler fincandan büyük miktarlarda yutarak fazla sıvı tüketimine neden olabilir. Bardağınızdaki sıvıları her aldığınızda paylaşma pratiği yapıyorsanız, yeni doğanlarda ve bebeklerde su zehirlenmesine de neden olabilir.

uyurken bebeğe hava verilir mi