🐙 Rüyada Eski Eşle Yemek Yemek

QrMxym. Rüyada eski komşunun evinde yemek yemek hayal kırıklığı yaşayacağına, umutlarını yitireceğine, bazen sıkıntı ve zorluk çekileceğine bazen de her şeyin güllük gülistanlık olacağına, kolaylığa kavuşacağına, sıkıntıların büyüyeceğine, kendisine bir çiftlik evi alacağına, hayatını stresten uzakta geçireceğine, sorun üzerine sorun yaşanacağına, iş ile ilgili çok hayırlı fırsatların gerektiği gibi değerlendirilemeyeceğine, içinde bulunduğu parasal duruma karşı bu kişiden çok büyük destek göreceğine, en karanlık zamanında elinden tutacağına, hakkı olanlara kavuşacağına, emeklerine karşılık hayal ettiklerine ulaşacağına, geçim derdi çekmeyeceğine yorulmaktadır. Evinizi güzelleştirici planlar söz konusu olabilir. Rüyada eski komşunun evinde yemek yemek ekonomik olarak rahatının yerine geleceğine, herkes tarafından takip edilen ve kıymet gören bir kişi olunacağına delalet eder. Rüyada eski komşunun evinde namaz kılmak büyük bir çalışma içine girmişken yaşayacağı kötü olaylar yüzünden çok üzüleceğine, mesleğinde güzel ve akıllı atılımlar gerçekleştireceğine alamet etmektedir. Rüyada komşunun evinde tatlı yemek hayatının ve işlerinin alabora olacağına, atılacak adımlarla en doğru kararın verileceğine inanılır. Rüyada komşunun evinde yemek pişirmek zor durumların sona ereceğine, sevilen ve iş hayatında sözüne güvenilen bir kişi olunacağına, kişinin borca gireceğine ve sıkıntılı günler yaşayacağına delalettir. Rüyada komşunun evinde ekmek yemek finansal açıdan kritik bir noktaya geleceğine, onun sayesinde hayatının bir anda güzelleşeceğine işaret etmektedir. Rüyada eski komşunun evinde olmak girdiği her yeni ortama ayak uydurabileceğine, yakın bir zaman içinde kendi işini kuracağına yorulmaktadır. Rüyada komşunun evinde yemek vermesi elini haramdan uzak tutacağına, kendisini günahkâr kılacak yollara sapmayacağına, emeği ile hak ederek sahip olduklarının da keyfini süreceğine, ailesinden, evlatlarından ve çevresindeki kişilerden yana hayır bulacağına, gönlünce bir yaşam süreceğine delalettir. Rüyada eski komşunun evinde uyumak maddeden çok maneviyata önem vereceğine ve en büyük hedeflerinden birinin de gerçek huzuru bulmak olacağına, ayrı kaldıklarına kavuşacağına rivayet eder. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyada Yemek Görmenin Anlamı ve Yorumu Rüyada yemek görmek, para, kısmet, müjdeli haber, evlilik gibi manalara gelmektedir. Gerçekte olduğu gibi rüyada yenilen yemek de haz verici anlamlara gelmektedir. Özellikle hafif ve sindirilmesi kolay yemekler yeniyorsa hızla gelen bol kazanca ve berekete işarettir. Rüyada et yemek, kimi yorumcular için iyi yorumlanırken kimilerince geçici hastalıkları işaret ettiği şeklinde yorumlanmıştır. Aynı zamanda bazı rüya sözlüğü yorumcularına göre rüyada yemek görmek, kişinin rahat ve huzur dolu bir hayata kavuşacağına, iş hayatında her şeyin yolunda gideceğine, fakat çok dikkat etmesi gerekeceği anlamına gelmektedir. Rüyada yenilen yemekler tatlarına göre çok farklı anlamlara gelmektedirler; ekşi yemek hastalık ve sıkıntıya, tatlı yemek malın artacağına, acı yemek kötü sözler işitmeye, lezzetsiz ve tatsız yemek üzüntüye, kokmuş ve kötü yemek haram mala, çok sıcak yemek belaya, insan eti yemek kötü söze ve dedikoduya işarettir. Rüyada yemek yemek, rüya tabirlerinde başka şu şekilde yorumlanmıştır Rüyada Yemek Yemek Yemek yemek eğer lezzetliyse para, mal, huzur, müjde gibi güzel anlamlara; lezzetsiz ise hayırlı olmayan manalara gelir. Rüyada Altın veya Gümüş Kaplarda Yemek Haram lokmaya dalalettir. Rüyada Bir Kimseyle Yemek Yemek O kimseden kazancınız olacağına işarettir. Rüyada Kalabalık Karşısında Yemek Yemek Şöhret ve ün kazanma manasına gelir. Rüyada Sağ Elle Yemek Peygamberin sünnetine uyulduğuna işarettir. Rüyada Sol Elle Yemek Yemek Düşman tarafından kandırıldığına ve dostuna zarar vereceğine işarettir. Rüyada Ziyafet Yemeği Görmek Sıkıntı ve üzüntü getirecek gelişmeye işarettir. Rüyada Çok Sıcak Yemek Aşırı sıcak olan yemekler yemesi güç olduğu için bereketsizlik olarak yorumlanır. Aynı şekilde çok sert ve çok acı yiyecekler de benzer yoruma sahiptir. Rüyada Yemek Pişirmek Zengin olmaya işarettir. Rüyada Kendi Etini Yemek Birikimin elden çıkacağına ve zarara işarettir. Rüyada Çok Çeşitli Yemekler Olan Sofraya Davet Edilmek Asker kişi için şehit olunacağına işarettir. Rüyada Düğün Yemeğine Davet Edilmek Pişman olunacak bir duruma işarettir. Rüyada Tek Başına Yemek Yemek Kötü bir haberin geleceğine işarettir. Rüyada Sarı Renkli Yemek Görmek Sarı renk hastalık demektir. Rüyada Beyaz Renkli Yemek Görmek Beyaz renkli yemek hayırlıdır. Rüyada Yemeğin Daha Güzel Bir Yemeğe Dönüşmesi Temiz kalbe ve berekete işarettir. Rüyada Yemekleri Sıvı Şekilde İçmek Rızkın birden bollaşacağına ve sıhhatin artacağına işarettir. / Rüya Tabirleri Rüyada tek başına yemek yemek, üzüntünün işaretidir. Kalabalık yemekler, kazanç elde edip bu kazancınızı başka insanlarla nasıl paylaşacağınızı tabircilerin birleştiği yoruma göre; güzel pişmiş, yemesi kolay, tatlı lezzetli yemeği yemek, hayır ve menfaat, rızık ve mal, mutluluğa şu rüya tabiri ve yorumlara bakınız Yiyecek, Yemek PişirmekRüyada acı ve biberli yemeği yemek, keder ve hüzün; ekşi yemek yemek, hastalık ve sıkıntı ile tabir olunur. Kokmuş ve bozulmuş yemek, harama delalet eder. Ağzına, iyi ve tatlı yemekten bir lokma koyduğunu gören, sevinilecek bir söz işitir. Tatsız ve lezzetsiz bir yemek lokması ise fena söz duymasına kendisine birinin yemek verdiğini görmek, rüyayı görenin eline çok mal geçer. Yemek veren iyi biri ise helal, kötü biri ise haramdır. Ağzına çok sıcak bir lokma koyup yuttuğunu gören, bir belaya lokmasının boğazında kaldığını görmek; musibet, keder, işlerinin bozulması, geçimde zorluğa işarettir. Lokmayı kolaylıkla yuttuğunu görmek, hayır ve menfaat, mal ve rızık olacağına delalet eder. Çok sıcak yemek, rızık darlığına ve geçimde zorluğa; lezzetli yemek iyi geçime; yemeğin içinden kıl çıkması, hüzne işarettir. Rüyada yemekten sonra parmaklarını yaladığını görmek, rüyayı görenin eline çok az hayır geçer. Yemeği su gibi içtiğini görenin, rızkı ve geçimi bol olur. Ağzına birçok yemek doldurduğunu görenin, işleri karışır. Yağsız tatsız bir yemek yediğini gören, ölümü arzu edecek derecede darlığa düşer. Bir yemeği tadıp bunu lezzetli bulan, sevince erer. Bir yemeği tadıp ondan nefret eden, ölür. Bir sahan veya tepsiden yemekte iken, yemeğin bittiğini görenin ömrü sona ermiştir. Rüyada yemek kabını boşaltıp dili ile veya parmağı ile yaladığını görenin o yerden rızkı kesilmiştir. Yahut eceli gelmiştir. Kirmani’ye göre; rüyasında ziyafet sofrasından yemek yediğini gören hayra ve rızka kavuşur. Kurulmuş sofradan yemek yenildiğini gören, bekar ise evlenir. Sofrada önündeki yemeğin bir anda değiştiğini gören, fakirleşir. Ziyafet sofrası kurmak uzun hayata; sofrayı toplamak ölümünün yaklaştığına başka rivayete göre de Rüyada bir kapta yemek yediğini gören kimse kanaatkâr olur. Ancak yemek yediği kap, altın ve gümüş gibi haram olan şeylerden ise, bu rüya haram mal ve çok borca işarettir. İnsanlar arasında yemek yemek, şöhrettir. Yiyeceği şeyi çiğnediğini görmek, kazanç ve işini benimsemeyerek hafife almaktır. Çiğnediği şeyi yuttuğunu görmesi, borcunun acele yediği şeyin tadı kendisinden daha iyi bir tada döndüğünü görmek, rüyayı görenin rüyası iç temizliğine; acı ve ekşiye dönmesi ise işinden ve ailesinde bir değişikliğin husule gelmesine işarettir. Sağ eliyle yemek yediğini gören sünnete uyar. Sol eliyle yemek yemek ise düşmana itaat, dosta cefadır. Rüyada yemeği başkasının eliyle yediğini gören kimse namuslu ve kanaatkar olarak Allah’a itimat ve tevekkül ile rızıklandırılır. Bazen de rüyayı gören hasta olur, kendisi yemek yemeden aciz olur. Kötü renkli bir yiyecek yediğini görmek, rüya sahibinin kıymetinin düşeceğine işarettir. Beyaz mantar yediğini görmesi; emre, nehye, işte acele etmeyip itidal üzere olmaya, uzun ömre, hasta için şifaya ve hastalığa işarettir. Rüyada kabak yemek, sünnet-i seniyyeye tabi olmaya, hidayete ve zekaya delildir. Kuşluk yemeğine davet edildiğini görmesi, uzak yolculuğa; öğle yemeğine daveti, sıkıntılardan kurtulup rahata kavuşmasına; akşam yemeğine davet edilmesi ise kendisine hile edilmek istenip ona hile etmeden kendisinin hileyi düşünene hile etmesi ile tabir edilir. Rüyada yemeği yiyip hazmettiğini gören kimse, iş ve sanatında haris olur ve çok çalışmaya mecbur kalır. İnsan etini çiğ olarak yediğini gören kimse, etini yediği kimseyi ya da onun akrabalarını Yemek Rüyada eşle yemek yemek büyük sorunlar ve üzüntüler yaşayacağına, kısmetinin kapanacağına ve geçim sıkıntısına düşeceğine, girilen işlerde ister istemez büyük zarara uğranacağına, yeni bir birlikteliğe yelken açılacağına, kişinin kendisini çirkin ve bitkin bir şekilde görmesi ise, kısmetinin bir süre daha istediği gibi olmayacağına, aşırı sevinçten ne yaptığını bilemez hale geleceğine, maddi ve manevi olarak zarar edileceğine, özel hayatın ve aile hayatının bozulacağına işaret etmektedir. Rüyada eşle yemek yemek gördüyseniz Ani tepki veya hareketlerden kaçınmalısınız. Rüyada eşiyle yemek yemek çok üzüntülü ve zor zamanlar geçireceğine, aile bireylerinin mutlu olacağına, refah içinde bir hayat yaşanacağına ve kardeşler arasındaki sorunların çözüleceğine alamet etmektedir. Rüyada eski eşle yemek yemek gerçekleştireceği projeler için bazı adımları atmak için çok hayırlı kişiler ile irtibata geçeceğine, kendisine sıkıntı veren olaylardan yakın zaman içinde kurtulacağına, dedikoducu ve kötü kalpli bir kişinin yardıma engel olmaya çalışacağına delalet etmektedir. Rüyada başbakan ve eşiyle yemek yemek eşinin ve çocuklarının kendisine saygı ve sevgi göstereceğine, çok büyük yenilikler yapacağına ve her zaman çok daha akıllıca düşünüp kendisini geliştireceğine alamet etmektedir. Rüyada eşine yemek vermek gireceği bir işten ötürü çok büyük bir üzüntü yaşayacağına, sevdikleri ile bir arada olacağına alamet etmektedir. Rüyada eşle yemek yemek aile bireyleri arasında tartışmalar ve kırgınlıklar yaşanacağına, zor zamanlar geçirileceğine, hayat içerisinde yaşadığı maddi zorlukları kısa zamanda çözeceğine yorulmaktadır. Rüyada eşine yemek yapmak endişeli ve korku dolu günler geçireceğine, yapılan bir hatanın düzeltileceğine delalet eder. Rüyada eşiyle balık yemek sıkıntı ve üzüntülerinden kurtulacağına, çok büyük sorunlar ve sıkıntılar ile yüzleşmesi gerekeceğine alamet eder. Rüyada eşinin etini yemek işlerin çok iyiye gideceğine, sağlıklı ve güzel evlatlara sahip olunacağına alamet etmektedir. Hayırlı Paylaş, Hayırlı Çıksın Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Eski Nişanlıyla Yemek Yemek Görmek Rüyada eski nişanlıyla yemek yemek görmek maddi sıkıntılarından kurtulacağına, rahatın kaçacağı sıkıntılı bir haber alınacağına, maddi ve manevi olarak zararlar edileceğine, acısı olan ya da borcundan dolayı sıkıntı çeken bir kimseye yardım ederek büyük bir sevap işleyeceğine, kırılacağına ve bazı kimseler nedeniyle hayal kırıklığına düşeceğine, zararlarını telafi edeceğine, hiç beklemediği kişilerden ihanet göreceğine ve kendisini korumak için hayatında çok köklü değişiklikler yapacağına, tabir olur. Ayrıca rüyada eski nişanlıyla yemek yemek görmek umut beslediği ve medet umduğu yerlerden de zarar göreceğine, elinde avcunda ne varsa satmak zorunda kalacağına, hayatı içinde sürekli bir eşitlik ve denge olacağına, bazen umutlarını yitireceğine, sıkıntılarını aşacağına, kamyon eski ve küçükse girişilecek işten zarara uğramış bir şekilde çıkılacağına, yorumlanır. hırsla ve büyük bir inançla ilerleyeceğine tabir edilir. yeni bebek müjdeleri ve evlilik haberleri alınacağına delalet eder. olumlu alamet eder. sıkıntı çektiği konularda sevdiği kişilerden yardım alarak işlerini yoluna sokacağına yorulur. Dini olarak rüyada eski nişanlıyla yemek yemek görmek tabiri Dini olarak rüyada eski nişanlıyla yemek yemek görmek düşmanını dost, iş hayatının ve maddi durumunun daha iyi bir hal alacağına, sağlığının bozulmayacağına, performansının, rahata ve huzura kavuşacağına, elinin bolluk ve bereketten çıkmayacağına, kişinin muradına ereceğine ve bol kısmet alacağına, aile hayatı içinde bazı güzel gelişmelerin yaşanacağına ve çok hayırlı ve güzel olayların yakın bir zaman içinde gerçekleşeceğine, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada eski nişanlıyla yemek yemek görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada eski nişanlıyla yemek yemek görmek yaşamındaki her şeyin tamamen farklılaşacağına ve sıra dışı bir hale geleceğine, oldukça büyük bir tehlike geçireceğinize, tatlı yorgunluklar yaşayacağına, kırgınlıkların tatlıya bağlanacağına, maddi açıdan çok rahat ve hayırlı yerlere gelineceğine, toplumun saygınlığını kazanmış biri olunacağına, yeni bir şehre ya da ülkeye taşınacağına, Eski görmekRüyada eski bir sey veya yeninin eskidigini görmek hayir KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ

rüyada eski eşle yemek yemek